|
AZERİLER:
Köken itibariyle aslında Karapapak ya da Terekeme olarak adlandırılan Türk topluluğundan farklı değillerdir hatta aynı kökenden gelen Azerileri Karapapaklardan ayıran tek şey mezhep farklılığıdır. Bu ayrılık ise Şah İsmail zamanında başlamıştır. Şunu rahatlıkla diyebilirizki aslında Terekeme-Karapapak-Azeri soy itibariyle aynı millettirler.
Azeriler (Azerice: Azərbaycanlılar), çoğunluğu Azerbaycan Cumhuriyeti'nde ve İran Azerbaycanı'nda yaşayan halk. Türk halklarından biridir ve dilleri Azerice de Türk dillerinden biridir.
Çoğunluğunu 20-25 milyon ile Güney Azerbaycanda (İran Azerbaycan'ı) yaşayanlar oluşturmakla birlikte, Azerbaycan Cumhuriyet'inde 8,41 milyon, Gürcistanda 0.5 milyon ve Rusyada 2.48 milyon olmakla toplamda 50 milyonun üzerinde var olan bir Türk toplumudur. Köken açısından Oğuzlara dayanırlar. Sovyet döneminde yapılan propagandalar nedeniyle bazı Hazar Türkleri Türk halkı ve Türk dili yerine Azerbaycan halkı ve Azerbaycan dili terimlerini kullanırlar. Aslında dilleri İstanbul Türkçesi kökenleri ise Türkiye Türkleri ile özdeştir. Oğuz lehçesine en yakın Türkçelerden biri olan Azerbaycan Türkçesini kullanırlar. İran Azerbaycan günümüzde İran sınırları içinde kalan Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Erdebil, Zencan eyaletlerinin tümü, ve ayrıca Gilan, Kazvin, Tahran, Merkezi, Kum ve Hemedan gibi öbür eyaletlerinin bazı bölgeleri kapsar.
Azerbaycan hep Türki ve diğer kavimlerinin gelip geçtikleri bir coğrafya olmuştur. Milattan önce Azerbaycana Sakalar ve İskitlerin daha sonra Hunların, Hazarların, Selçukluların, Moğolların akınları olmuştur. Ve her akında buralara yeni yerleşimciler gelmiş ve daha önceden gelenlerle kaynaşmışlar. Dolayısıyla Azerbaycan Türkleri şu Türk boyuna aittir demek olanaksızdır. Bügünkü Azerbaycan Develeti eski ve orta cağlarda Arran, Atropatene ve Albania olarak bilinirdi. Ruslar Kafkasya bölgesine yayilirken Türkmençay antlaşmasinda 1828 Arran eyaletine İrandan ayrılarak buraya Azerbaycan ismini verdi. Ondan dolayi bügünkü İran Azerbaycani hakkiki Azerbaycan'dir.
Aslında tarih sahnesinde birçok Türk Devleti kurmuş ve yönetmişlerdir. Ancak ne yazık ki mezhepsel farklılıklar bu devletlerin Türk Devleti olarak görülmesine engel olmuştur. Oysa bu çok yanlış bir düşüncedir. Bugünkü İran, Azerbaycan Cumhuriyeti ve çevrelerindeki topraklarda kurulan Safevi ve daha başka devletler birer Türk Devletiydi. Yönetimi, ordusu ve halkı Türklerden (Şii-Caferi Türkler) oluşmuştur. Ancak bu halkın arasında Farslarında önemli bir yeri vardı.
KARAPAPAKLAR:
Karapapak, Karapapah, Borçalı ve Terakime/Terekeme gibi çeşitli isimlerle anılan bu topluluk başlarına siyah kuzu derisinden serpuş giydikleri için bu adı almışlardır. Karapapaklar, Şah İsmail’in babası Şeyh Haydar’ın müritlerine giydirdiği on iki imamın adı yazılı on iki dilimli “taç” adıl kızıl kavukları reddederek Sünniliklerini belirtmek üzere ısrarla “kara papak” giymişlerdir. Özbekistan’ın Karakalpak Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamakta olan Karakalpak’larla akrabadırlar. Bu iki grubun Kuman/Kıpçak ve Bulgar/Hazar Türkleri’nin bakiyeleri olduğu ve Karapapaklar’ın Hazar kağanlarına kız veren en itibarlı Kıpçak boylarından birini teşkil ettiği ileri sürülmektedir (Fahreddin Kırzıoğlu, Osmanlılar’ın Kafkas-Elleri’ni fethi: 1451-1590, s. 467) Karapapaklar muhtemelen asıl vatanları olan Orta Asya’dan göç ederek Kafkasya’nın Daryal ve Derbend boğazlarından geçip Gürcistan’a gelmişler ve daha sonraki yıllarda bölgeye yayılmışlardır. Kafkasya bölgesinin Osmanlı Devleti tarafından fethi sırasında çoğu zaman Türkler’in yanında yer almışlardır.
Karapapaklar, 1828 Türkmençay Antlaşması’ndan sonra yurtlarını terkederek Türkiye ve İran’a göçmüşlerdir. Azerbaycan genel valisi Abbas Mirza zamanında İran’a göç ettirilen 800 Karapapak ailesine Sulduz bölgesi timar olarak verilmiştir. Bu gölgeye gelen Karapapak şubeleri şunlardı: Tarkavün, Saral, Araplı, Can-Ahmedli, Çaharlı ve Ulaçlı. Esas şube hanların mensup olduğu Tarkavün’dür. Karapapaklar’ı Sulduz’a getirerek burada aşiret kuran Mehdi Han Borçalı da Tarkavün boyundandır. 1908-1912 yıllarında Türk hakimiyetine geçen bölge 1.Dünya savaşı sırasında bazan Türk, bazan da Rus idaresine geçmiş, 1919’da Ruslar’ın çekilmesinin ardından eskisi gibi İran’a kalmıştır. Sayıları bugün yaklaşık 50.000 civarında olduğu tahmin edilen İran Kapapakları Anadolu’dakilerinden farklı olarak hala aşiret hayatı sürmektedir. Konuştukları lehçe Azeri Türkçesinin bir ağzıdır. Sultan Alparslan döneminde (1064) İslam dinini kabul eden Kapapaklar’dan İran’da yaşayanların çoğunluğu Şii, Türkiye’dekiler Sünnî’dir.
Azerbaycan’daki Karapapaklar daha ziyade Aras nehri civarına yerleşmişlerdir. 1926 Sovyet nüfus sayımında ayrı grup olarak (6316 kişi) kaydedilmelerine rağmen sonraları Azeriler’le birlikte zikredilmişlerdir. Sayıları İran’da 30.000, Türkiye’de 50.000 civarında tahmin edilmekteydi. Günümüzde Karapapaklar’ın nüfusu hakkında kesin bir rakam vermek zordur. Çünkü her üç ülkede yapılan sayımlarında ayrı birer halk olarak belirtilmemektedir.
Osmanlı Devleti zamanında Kars’a yerleştirilen Karapapaklar, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı’nda Gazi Ahmed Muhtar Paşa Sergüzeşt-i Hayâtım adlı eserinde onların bu savaştaki kahramanlıklarından övgüyle söz eder. Özellikle reisleri Mihr Ali Bey’in kahramanlıkları saz şairleri tarafından destanlaştırılmıştır. Ancak Kars’ın Rus’lar tarafından işgali üzerine 1. Dünya Savaşı sırasında Karapapaklar yeniden göç etmişler ve Sivas, Tokat, Amasya gibi vilâyetlere yayılmışlardır. Günümüzde bu şehirlerin dışında Kars, Ağrı, Muş ve Erzurum’da yaşamakta olan Kapapaklar aşiret özelliklerini kaybederek yerli halka kaynaşmışlardır. Ziraat, halıcılık, hayvancılık gibi işlerle uğraşmakta ve göçebelikten kalma bazı inançlar bugün de varlığını korumaktadır.
1883 yılında Ruslar tarafından yapılan nüfus sayımına göre Kars bölgesinde 21.652 Karapapak yaşıyordu ve bunların 11.721’i Sünnî, 9931’i de Şii idi. 1897’deki Rus sayımına göre ise bu sayı 29.879’a, 1910’da 39.000’e çıkmıştı. Bunlar Kars kazasında altmış üç, Ardahan’da yirmi dokuz ve Kağızman’da yedi köyde yaşıyorlardı. 1926’da Rusya’da yaşayanların sayısı 6316’a düştü. 1979 nüfus sayımına göre eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne bağlı Gürcistan ve Ermenistan’da 5000 civarında Karapapak bulunuyordu. Ancak bunlar bölgedeki Ahıska/Mesket, Meshi, Türkmen ve Hemşin gibi diğer Türk gruplarıyla birlikte II. Dünya savaşı sırasında Orta Asya ve Sibirya’ya sürüldü. Karapapaklar’ın savaştan sonraki âkibetleriyle ilgili bilgi yoktur. Ermenistan’da yaşayanlar Karabağ savaşının ardından muhtemelen Azerbaycan’a göç etmişlerdir.
Dünya tarihinde son derece önemli bir yere sahip ve Moğolların istilasını durduran Memluk hanı Baybars El-Bundukdari, Borçalılı bir Terekemedir. O Kafkasyaya yapılan bir askeri saldırıda esir alınıp Mısırlı’lara satılmıştır, onu satın alan asker soylu aristokrat aile yetiştirmiş daha sonra Eyyubilerin yıkılmasından sonra Mısır’a hakan olmuştur. Terekeme Arapça Türkmen kelimesinin çoğulu olan “TERAKİME” kelimesinin bozulmuş halidir dolayısıyla “Türkmenler” manasına gelir.
MEHRALİ İSMİNİN KÖKENİ VE TEREKEMELERİN OĞULLARINA BU İSMİ VERMELERİNİN NEDENİ.
Karapapak – Terekeme Türklerinden olan Mihrali, Tiflis vilayetinin Borçalı sancağına bağlı Darvas köyünde doğup büyümüştür. Daha küçük yaşlarda ata binmeye ve silah kullanmaya başlayan Mihrali, kısa boylu kara yağız ve sevimli biridir. Genç yaşında cesareti, mertliği ve çevikliği dillerde söylenir olmuştu. Mihrali on yedi yaşında babasını kaybeder. Ruslar, Mihrali ve kardeşlerinin karşı çıkmalarına rağmen babalarının cenazesinin Müslüman mezarlığına gömülmesine izin vermez ve İslam geleneklere aykırı bir biçimde defin işlemi yaparlar. Bu duruma çok içerleyen Mihrali ne yapacağı konusunda planlar kurarken bir gece rüyasında babasını görür ve babası “Utanmıyor musun, beni bu mezarlığa nasıl gömdürdün, eğer beni bu kâfirlerin arasından almazsan sana hakkımı haram ederim” der. Rüyanın etkisi ile yatağından aniden fırlayan Mihrali, elbiselerini giyer, silahlarını kuşanır ve evden çıkarak doğruca mezarlığa gider. Mezarlık Rus askerleri tarafından korunmakta olduğundan sessizce babasının mezarına kadar giden Mihrali, mezarı kazar ve babasının cesedini mezardan çıkararak omuzun alır ve tam dışarı çıkmak üzere iken askerlere yakalanır. Mihrali cesedi yere koyup ellerini havaya kaldıracağı anda ani bir hareketle nöbetçilerin üzerine saldırır ve ikisini de oracıkta öldürür. Tekrar babasının cesedini omuzlayarak doğruca Müslüman mezarlığına götürür ve okuduğu dualarla tek başına gömer. Artık Mihrali için kaçak dönemi başlamıştır. Ertesi gün olayın duyulması ile Tiflis valisi köyü ablukaya aldırır. Ancak Mihrali dağa çıktığından yakalanmaz. Korkunç bir takip başlamıştır. Mihrali’yi aramak bahanesiyle Türk köylerine baskınlar düzenleyen Rus askerleri, yerli ahaliye zulüm etmekte onun yerini öğrenebilmek için insanlara işkence etmektedirler. Hele olayın Çar Aleksandr tarafından duyulması, baskı ve zulmün daha da artmasına ve başkaca insanlarında dağa çıkmalarına sebep olmuştu. Bu arada içerideki hainlerden Keçeli köyünde Hacı Veli, Mihrali’nin İran’da bulunduğunu ihbar eder. Çar, İran Şahına bir name yazarak Mihrali’nin yakalanmasını talep eder. Bu defa İran zaptiyeleri tarafından sıkıştırılan Mihrali, tekrar Rus tarafına geçer. Olayların sürekli bu şekilde gelişmesi ve Mihrali ve onunla birlikte hareket eden adamlarının yakalanmasındaki zorluğu gören Çar,bu ekibin içinden birkaç kişiyi affederek muhbir olarak kullanmak ister. Bu tuzağa düşenlerden Mansur ve Tavşankuloğlu Hüseyin gizlice valiye gider, teslim olurlar. Serbest bırakılan bu hainler, Mihrali’nin baba evini basar, ağabeyi Mehmet Ali’yi öldürürler. Olaylar bu şekilde devam edip giderken Mihrali her sıkıştırıldığında birkaç Rus askerini daha öldürüyor ve kaçışını devam ettiriyordu. Artık yüzlerce asker Mihrali’nin peşindeydi. Osmanlı Rus sınırına yakın bir bölgede meydana gelen şiddetli bir çatışma sonrasında Mihrali yaralı olarak Osmanli topraklarına geçer ancak bir ihbar sonucu yakalanarak Kars hapishanesine atılır. Uyandığında elleri ve ayakları prangaya vurulmuş vaziyette bulur kendisini. Yarası kapanmamış, yapılmak istenen tedaviyi “zehirlerler” korkusu ile kabul etmiyor, durumu her geçen gün daha kötüye gidiyordu. Mahkûm arkadaşlarının getirttiği otlarla tedavi olmaya çalışır. Bu arada mahkûmlardan birisinin karisi vasıtasıyla içeriye eğe, çekiç ve benzeri malzemeler getirirler. Mahkûmları organize eden Mihrali onların bir tünel kazmalarını ister. Epey bir uğraş sonucu tünelin sonuna gelmişlerdi. Ama ne yazık ki tünelin çıkış noktası tam nöbetçi askerlerin bulunduğu nokta idi. Son taşı kaldırmadılar ve bir gün hapishanede isyan çıkartıldı. Gardiyanlarla mahkûmlar arasındaki arbede devam ederken prangalardan kurtulan Mihrali tünelden geçerek son taşı kaldırdığında nöbetçi tarafından fark edilir ve askerim müdahalesi sonunda bacağından yaralanır. Kaptığı süngü ile askeri öldürür, sürünerek karşıdaki ahıra gider otların arasında saklanır. Hapishanede isyan bastırılmış ve yapılan sayım sonrasında Mihrali’nin kaçtığı anlaşılmıştı. Her tarafa atlılar salınarak aramalara başlanıldı. Ancak hapishanenin hemen yakınındaki ahırda saklanan Mihrali bulunamadı. Gece ahırdan aldığı bir atla dışarı çıkan ve oracıktan uzaklaşan Mihrali Maraşlı köyüne gelir. Bu köyde Musa çavuşun evinde bir ay müddetle kalan Mihrali tüm yaraları iyileştikten sonra kendisine verilen bir at, silah ve erzakla buradan ayrılır. Bu sırada 93 harbi yani 1877-78 Osmanlı Rus savaşı başlamıştı. Mihrali yanına topladığı 120 kadar adamı ile Ruslara yapmadığını bırakmaz Ruslar bu belalı Karapapak’la baş edemeyeceklerini anlayınca onu orduya hizmet şartı ile affederler. Mihrali Kars kumandanı Hüseyin Hami Paşa’ya bir mektup yazarak Rus’lara karşı Osmanlı’nın yanında yer almak istediğini ve kendisinin affedilerek Osmanlı topraklarına geçişine izin verilmesini ister. Bu teklif kabul edilir ve Mihrali kuvvetleri ile Çıldır’a gelir. Kendisine Binbaşı rütbesi verilen Mihrali Artık Osmanli’nın bir kumandanı idi ve adamları ile birlikte doğrudan savaşın içerisine girmişti. Ağustos ayında iyice kızışan savaşta Mihrali ve kuvvetleri Göle bölgesinde kendisinden sayı ve cephane yönünden çok güçlü olan düşmanla karşı karşıya gelir. Amansız bir mücadele başlamıştı. Güçlü düşman karşısında başarılı olmaya azmetmiş olan bu kahramanlar bir taraftan geri çekilme taktiği ile düşmanı üzerine çekerken diğer taraftan yan kuvvetler ile işin farkında olmayan Rus askerlerini çembere alıyordu. Sonuçta çember kapatıldı ve düşmanın büyük bir bölümü imha edildi. Bu savaşta atı vurulan Mihrali elde ettiği ganimetlerle Kars Kalesine döndüğünde buranında muhasara altında olduğunu görünce arkadan düşman güçlerine karşı saldırı emri vererek kuşatma altındaki kalenin kurtulmasını ve ganimetlerin günlerdir aç ve susuz olan kaledeki askerlere ulaştırılmasını sağladı. 93 harbi Osmanlıyı güçsüz ve sıkıntılı bir döneminde yakalamıştı. Her türlü araç gereç ve silahtan yoksun olan komutanlar, top arabalarını çekmek üzere at veya gerekli hayvanları bulamadığı zamanlarda, bu görevi de o kutsal askerlerin yerine getirmelerini istiyor, çamurda, yağmurda ve her türlü zorluklara rağmen, askerlerin tırnaklarını toprağa gömerek bunları yeni mevzilere taşımaları sağlanıyordu. Muhtar Paşa’nın sonsuz güvenini kazanan Mihrali her verilen görevden başarı ile dönüyor, her dönüşünde de düşmana ait mühimmat, hayvan ve çeşitli gıda maddelerini de beraberinde getiriyordu. Yine bir defasında Gümrü Tiflis yolu üzerindeki tüm telgraf tellerini keser, müfrezelerini tepeler, düşmanı çaresiz ve kımıldamaz hale getirir. Bu kahramanın yaptıkları İstanbul’a II.Abdulhamid’e kadar uzanır ve kendisine Mecidiye Nişanı verilir. Mihrali daha sonra Paşa.dan izin alarak köyü Darvas’a gider, akrabalarını ve diğer Karapapakları toplayarak Osmanlı’ya göç eder. Bundan sonra Erzurum müdafaasında yer alan Mihrali bu savaşta ağır yaralanır 12Aralık 1877 de Ahmet Muhtar Paşa İstanbul’a çağrılır. Bir kızak hazırlattırarak Mihrali’yi de adamları ile birlikte yanına alarak yola çıkarlar. Mihrali ve Sülalesi Sivas’ta kalırken Paşa yoluna devam eder. Mihrali Sivas’ın Ulaş bucağına bağlı Acıyurt köyüne yerleşir. Onunla birlikte gelen Karapapaklarda bu civarda 40 kadar köye yerleşiriler. Bunların buralara yerleşmesine herhangi bir zorluk çıkarılmaz, çünkü Padişah Mihrali ve ahfadının dilediği yere yerleşmesini serbest bırakmıştır. Mihrali Sivas’ta da boş durmaz, 40. Hamidiye süvari alayını kurar. Göçten on iki yıl sonra Kurt İsmail Paşa Mihrali’nin yanına gelir ve Bağdat’ta amansız bir eşkıyanın olduğunu, Arapları Osmanlı aleyhine kışkırttığını söyler. Mihrali bunun üzerine atlılarını toplar ve Kurt İsmail Paşa ile birlikte Bağdat’a gider. Burada anılan eşkıyayı etkisiz hale getiren ve kendisinden af dileyen bu hainleri Padişahın oluru ile affeden Mihrali ve beraberindekiler tekrar Sivas’a geri dönerler. Sivas’ta bir olay sonrası Kangal kaymakamı ile ters düşen Mihrali’yi padişah’a şikâyet ederler. Padişah cevabi yazısında “O benim yularsız aslanımdır. Kimsenin ona baskı ve eziyet etmesine izin vermem” diyerek gelen şikâyetleri geri çevirir. Fakat Sivas’ta ki devlet erkânı Mihrali’yi rahat bırakmazlar. Biraz dik başlı olması onlarında rahat hareket etmelerini engellemektedir. Bu arada Yemen İsyanı çıkmıştır. Sivas valisi Mihrali’yi Yemen’e göndermek isterse de padişah tercihi Mihrali’ye bırakır. “Gitmem” demeyi yiğitliğe sığdıramayan Mihrali yollara düşer uzun bir yolculuk sonrasında Yemen’e varır duruma el koyar, ama çöl sıcaklarına fazla dayanamaz hastalanır. Bir müddet hasta yattıktan sonra oracıkta ölür. Adamlarının büyük bölümü telef olur birkaç kişi ancak Sivas’a geri döner. İşte Mihrali bey böyle bir kahramandı... Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun...
KÜRTLER:
Genel olarak Kürtlerin tarihine baktığımızda ortak kanaat bu milletin kökeninin milattan önce 1000 yıllarında yani 3000 yıl önce, Hazar denizi kuzeyinden güneye doğru büyük kitleler halinde göçeden Aryanlara kadar dayanmasıdır. Kürt adı bazı bilim adamlarına göre Sümer yazıtlarındaki “Kar-da-ka”, Asur tarihindeki (Milattan önce 1000) “Kur-ti-e” gibi aşiret adlarıyla ya da Helenistik dönemdeki “Korduene”, Roma dönemindeki “Gordoya” gibi bölge adlarıyla ilişkilendirilmiştir. Bazı tarihçiler, İ.Ö 401’de Irak’ın bugünkü Zaho kendi yakınlarında Ksenophon’a ve “On binler”e saldıran Karduk’lardan geldiği görüşündedir. Doğubilimci Vladimir Minorski Kürtlerin İran asıllı olduğu ve Urmiye Gölü çevresinden göç ettiği görüşündedir. Bir başka doğubilimci N.J. Marr ise Kürtlerin kökenini Gürcülere bağlamıştır. Bazı tarihçiler de Kürtlerin Orta Asya’dan Batı’ya göç etmiş bir Türk boyu olduğu görüşündedir ancak bu görüşün hiçbir bilimsel kıymeti yoktur, zira Kürtlerin konuştuğu dilin Türkçeyle hiçbir akrabalığı yoktur tam tersine Kürtçe Hint-Avrupa dil ailesindendir. Kürtlerin tarihi Müslümanların onların yaşadığı bölgeyi 7. Yüzyılda fethetmesiyle gün ışığına belirgin bir şekilde çıkmakta ve Müslüman Arap Tarihçilerinin kitaplarında Kurd –çoğulu Akrad- olarak geçmekte, hatta bazı Emevi yada Abbasi halife, yada ünlü yöneticilerinin eşlerinin Kürt kökenli olduğu açıkca söylenmektedir. Müslümanlığın Sünni mezhebini seçen Kürtler Mervaniler, Eyyubiler gibi hanedanlıklarda kurmuştur, ünlü Kudüs Fatihi Salahaddin Eyyubi Kürt kökenli bir kahramandır.
Köyümüze yerleşen Kürtler daha çok bugün Ermenistan sınırı içinde kalan köylerden Ermeni mezalimi nedeniyle kaçıp gelen çeşitli aşiretlerin bakiyeleridir. Köyümüzdeki Kürtler, Kürtçe’nin dört büyük lehcesinden olan Gırmançi lehçesini konuşurlar ancak Türkiye’nin güneyinde yaşayan Kürtlere nazaran dillerinde daha çok Türkçe kökenli kelimeler bulunmaktadır. Köyümüzdeki Kürtler, CELALİ, REDQANİ, BEZKANİ, BURUKAN ve MİRYANİ adlı aşiretlerden gelmektedir. Bu aşiretlerle ilgili internetten hiçbir bilgiye ulaşamadım.
KÖYDEKİ AİLELERİN DÖKÜMÜ VE KISA TARİHÇELER:
1. MURATOĞLU
Erdağ soyismini taşırlar. Bu soy ismi Kars’ın Arpaçay –eski ismiyle Zaruşat- ilçesinin eteğinde kurulduğu dağın ismi olan ERDAĞ’dan almış olabilirler. Bu sülalenin bilinen en eski atası Muratoğlu Mehmettir. Mehmet Gürcistan’da doğdu ancak daha sonra Geçit köyüne gelir yerleşir. Aslen Karapapak diğer bir deyişle Terekeme olduğu söyleniyor ancak Ahıska Türklerinden de olabilirler. Muratoğlu Mehmet, doğduğu yerleri 1877 senesinde Rusya ile Osmanlı arasında vuku bulan 93 harbi sonrası terk etmiş ve uzun bir macera sonrası Geçit köyüne yerleşmiş. Murat oğlu Mehmet’in sırasıyla Hasan, Mustafa, Halit ve Abid çocukları olur. Hasan’ın sadece Mehmet adlı oğlu olur. Mustafa Ayşe adlı yine Geçitten biriyle evlenir bu evlilikten sırasıyla Elbeyi, Bayram, Yolcu olur. Halit’in Ellez, Mehdi Emir Arslan adlı çocukları olur. Abid’in Koca, Cemal, Tevriz, Şevki (Şaban) adlı çocukları oldu. Bayram Koçköyü’nden Minever adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Şehzade ve Güller adlı iki kız çocuğu olmuştur. Elbeyi ise Büyük Pergit’ten Ballı adlı bir hanımla evlendi çocukları olmamıştır. Yolcu ise iki evlilik yaptı. Birinci evliliğinden –Sona adlı bir hanımla yaptı- Ruşen adlı oğlu oldu. İkinci evliliğini Seydican köyünden Seyran adlı bir hanımla yaptı ve bu evlilikten Kerem dünyaya geldi.
Ruşen DANYILDIZ soy ismini taşıyan Güllü ile evlendi bu evlilikten, sırasıyla Balaçavuş, Refik, Yahya, Abbas, Sekine, Saray, Mihriban, Akgül çocukları olmuştur.
Balaçavuş Kıraç köyünden Hanımla evlendi bu evlilikten sırasıyla Muzaffer, Tuncay, Cevdet, Nazlı, Turna, Birsen, Arzu adlı çocukları olmuştur.
Refik ise Möküz –Üçpınar- köyünden Şerefnisa ile evlendi bu evlilikten sırasıyla Atilla, Orhan, Döne, Gülsen, Günay, Ersan, Esra adlı çocukları olmuştur.
Yahya ise Möküz köyünden Türkan adlı bir hanımla evlendi bu evlilikten sırasıyla Turgay, Baytekin, Engin, Ülker, Serhat, Asuman, Meryem adlı çocukları olmuştur.
Abbas ise Geçit köyünden Hetolardan Rukiye ile evlendi. Sırasıyla Ertekin, Esengül, Sevda, Sevgi adlı çocukları olmuştur.
Sekine yine Muratoğlu sülalesinden Hacı Salih Erdağ’ının ikinci eşi olarak evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Atanur, Sabahat, Şükran, Türkan, Yeter, Mehmet adlı çocukları olmuştur.
Saray yine Muratoğlu sülalesinden Şevki Erdağ ile evlendi sırasıyla Belgin, Sezgin, Engin adlı kız çocukları olmuştur.
Mihriban ise Mollalardan Galip Özdemirle evlendi. Sırasıyla Mehmet, Aysel, Ayşe, Ayten, Ercan, Pınar adlı çocukları olmuştur.
Akgül ise Karahan köyünden Fikri KOÇAK ile evlendi. Sırasıyla Cuma, Ökkeş, Murat, İzzet, Mutlu, Arzu adlı çocukları olmuştur.
KEREM OĞULLARI
Kerem ise Karahan köyünden Hilal KOÇAK’la evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Sevgül, Beyler, Turan, Sultanbey, Gülsüm, Çetin adlı çocukları olmuştur. Sevgül Mollalardan Galip (Çollo) ÖZDEMİR’le evlendi ve bu evlilikten sırasıyla Ali, Adem, Ufuk, Hülya adlı çocukları olmuştur. Beyler ise Büyük Çatma köyünden Gülenaz ile evlendi bu evlilikten sırasıyla Sevilay, Engin, Akgün, Reyhan, Soner, Cenk, Meryem adlı çocukları olmuştur. Turan ise Sarıkamıştan bir hanımla evlendi. Sultanbey Geçitten yine Muratoğlu sülalesinden Ali Erdağı’nın kızı Karakızla evlendi. Sırasıyla Atakan, Erkan çocukları olmuştur. Gülsüm yine Muratoğlu sülalesinden Kemal ERDAĞ ile evlendi.
ABİD OĞULLARI:
Abidin en büyük çocuğu Koca Gülmaha adlı bir hanımla evlendi. Bu evlilikten Ali, Rüşdü, Hafız, Balabey, Yasemin, Yosma adlı çocukları olmuştur.
Ali yine Geçit köyünden Taşdemir soyismini taşıyan aileden Bağdagül ile evlendi bu evlilikten sırasıyla Metin, Limon, Yakup, Çetin, Ayşe, Ahmet, Sevinç adlı çocukları olmuştur.
Hafız ise yine Geçit köyünden ALOLAR’dan Nazire Çiçekçi ile evlendi. Sırasıyla Bayram, Muhlis, Yaşar adlı oğulları iki kızı olmuştur.
Balabey ise Vanazadan Zehra adlı kadınla evlendi. Bu evlilikten ise sırasıyla Mehmet, İsmigül…………….
Yasemin ise Hetolardan Rıfat Yılmazla evlendi. Sırasıyla Ayten, Necdet, Cevdet, Servet, Cihan, Emine adlı çocukları oldu.
Abid’in diğer oğlu Cemal, Göğüş adlı bir hanımla evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Kemal, Hikmet adlı çocukları olmuştur. Kemal Muratoğullarından Kerem ERDAĞI’nın kızı Gülsüm ile evlendi. Hikmet Nahcivan’dan bir hanımla evlendi.
Abidin diğer oğlu Terviz birinci evliliğini Muratoğullarından Mehemmet Erdağının kızı Yaşarla evlendi. Oruç, Tahsin, Leman, Neriman, Karakız, ikinci evliliğini ise Cala köyünden Nadir OYMAK’ın kızı Yıldızla yaptı, bu evlilikten ise Filiz, Gürbüz, Hatice, Şenyurt, Ramazan, Neşe, Alpay, Ercan adlı çocukları olmuştur.
Şaban ise Muratoğlu sülalesinden Ruşen ERDAĞI’nın kızı Sarayla evlilik yaptı. Sırasıyla Belgin, Sezgin ve Engin adlı kız çocukları oldu.
HALİT OĞULLARI
Halit'in üç oğlu olmuştur İlyas, Mehdi ve Emir Arslan aşağıda bu üç şahsın nesilleri yer almaktadır.
İLYAS OĞULLARI
İlyas (Ellez) Kıraç köyünden Kesban adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Mülazim, Fevzi, Makbule, Hayat, Ramazan, Maya adlı çocukları olmuştur.
Mülazim Möküz köyünden Kudret adlı bir hanımla evlendi, sırasıyla Tanrıverdi, Bedel, Muğdet, Süsen adlı çocukları olmuştur. Tanrıverdi Karakale köyünden Şekerbanu adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla İlyas, Talat, Yusuf, Yakup, Nizamettin, Kezban adlı çocukları olmuştur. Bedel ise Gediksatılmış köyünden Tülin adlı hanımla evlendi sırasıyla Sevilay, Remzi, Sabri adlı çocukları olmuştur. Muğdet, Başgedikler köyünden Hatice adlı hanımla evlendi sırasıyla Ünal, Murat, Önder, Mustafa adlı çocukları oldu.
Fevzi Karakale köyünden Necife adlı bir hanımla evlendi, sırasıyla Narin, Huri, Yüksel, Şenay, Songül, Kader, Hamza adlı çocukları olmuştur. Hamza ise Geçit köyünden Aslı Karataş ile evlendi sırasıyla Mutlu, Gülşah, Esmanur adlı çocukları dünyaya geldi.
Ramazan ilk evliliğini Koca Erdağ’ın kızı Yosma ile yaptı, bu evlilikten Abdulkadir adlı oğlu oldu, ikinci kez İzmirden Müzeyyen adlı bir hanımla evlendi.
MEHDİOĞULLARI
Mehdi, Abiş Güngörün kızı Hidayetle evlendi bu evlilikten sırasıyla Hesne, Şahhanım, Çeşminaz, Selbinaz, Peri, Halit adlı çocukları olmuştur. Halit ise Kayaköprü –Ergine- köyünden Şefika adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Dursun, Muhsin, Nadime, Hasan, Şadime, Hüseyin, Songül, İhsan, Yazgül, Çiçek, Zafer, Cafer adlı çocukları olmuştur. Dursun Muratoğullarından Balaçavuşun kızı Aynur Erdağ ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Gökhan, Gökmen, Gülşah, Gülşen, Yaprak, Göktürk adlı çocukları olmuştur. Muhsin Kuyucuk köyünden Şövle Demirin kızı Asya ile evlendi bu evlilikten sırasıyla Gülseren, Gülay, Güler, Çiğdem, Didem adlı çocukları olmuştur. Ki Şöyle Demirin birinci hanımı Peri Mehdinin kızıdır, Asya ise Periden olmadır. Hasan ise yine Geçit köyünden Alolardan Zeynel Çiçekcinin kızı Adalet ile evlendi bu evlilikten sırasıyla Gürkan, Dilber, Hakan adlı çocukları oldu. Hüseyin Kayaköprü köyünden Serpil ÖZBEK’le evlendi bu evlilikten sırasıyla Gürcan ve Sercan adlı çocukları oldu. İhsan ise Möküz köyünden Leman Güngör’le evlendi. Zafer Ekrem Güngör’ün Şemsinur Güngör’le evlendi sırasıyla Ercan, Yunus Emre adlı çocukları dünyaya geldi. Cafer ise Subatan köyünden Melis adlı kızla evlendi bu evlilikten Şefika ve Bahar adlı çocukları olmuştur.
EMİR ARSLAN OĞULLARI
Emir Arslan birinci evliliğini Möküz köyünden Hanım adlı bir kadınla yaptı bu evlilikten çocuğu olmadı, daha sonra Tepeköy adlı köyden Narin adlı bir kadınla yaptı, bu evlilikten Ezelhan ve Aslı adlı çocukları oldu.
2. ÇİRKİNLER
- Güngör soy ismini taşırlar. İstanbul ve köyde nesilleri devam etmektedir. Aileler köken itibariyle AHISKA Türklerine dayanır ve 93 harbi sonrası gelip köyün kuruluş ve şenlenmesinde katkıda bulunan ilk ailelerdendir.
Bu sülalenin bilinen en büyük atası Abiş ve İbrahim GÜNGÖR dür, aslen Ahıska Türküdür. Ve 1800’lerin sonuna doğru Geçit köyüne gelip yerleşmiştir. Abiş yine Geçit köyünden Muratoğullarından Gülgezle evlendi, bu evlilikten İsmail, Koçu, Yusuf, İsa adlı çocukları olmuştur. soyismi kanunu çıktığında Güngör soyismini almışlardır. İsmail ise yine Muratoğlu sülalesinden Mehdinin kızı Hesna ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla İsmet, Mehmani, Fazlı, Talha, Müşteri ve Reyhan adlı çocukları olmuştur. Koçu ise Mollalardan Şerife Uluağ ile evlendi bu evlilikten sırasıyla Nihani, Beyler, Ekrem, İlhan, Rıfat, Fidan adlı çocukları olmuştur. Yusuf Mamaş köyünden Şehri ile evlendi, bu evlilikten ise Hanlar, Sümmani, Bahri, Şahin, Güller, Binlik, Teller adlı çocukları olmuştur. İsa ise Büyükçatma köyünden Nazo ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla İhsan, Ramazan, Musa ve Nanoş adlı çocukları olmuştur.
İBRAHİM OĞULALRI
İbrahim –İbo- birinci evliliğinden Yunus adlı oğlu, ikinci evliliğini ise Huri adlı Bardaklı köyünden bir hanımla yaptı. Bu evlilikten ise Zekeriya, Zeycan, Mercan adlı çocukları olmuştur. Yunus ise Muratoğullarından Halit kızı Kızhanımla evlendi, bu evlilikten ise sırasıyla İbrahim, Hannene, Gülnene, Güneş adlı çocukları olmuştur. İbrahim yine Çirkinlerden Yusuf Güngörün kızı Güllerle evlendi, bu evlilikten sırasıyla Erdoğan, Mehmet, Mahmut, Davut, Bahalı, Hatice, Güllü adlı çocukları olmuştur.
Zekeriya Oğuzlu köyünden Salatın Yılmazla evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Asmani, Fermani, İrfani, Katip, Emrah, Hacı, Nizamettin, Elvan ve Gülkız adlı çocukları dünyaya gelmiştir. Asmani Ergine köyünden Sunar ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Talat, Sevilay, Ebubekir, Kani, Kader, Yeşim adlı çocukları olmuştur. Fermani Oğuzlu köyünden Fadime Yılmazla evlendi, bu evlilikten sırasıyla Ersoy, Sibel, Birsoy, Kayhan, Arzu dünyaya gelmiştir. Bu aileden yaklaşık 10 hane köyde yaşarken geri kalanının tamamı İstanbulun çeşitli semtlerinde yaşamaktadır. Bu sülaleden ilk İstanbula giden Mevlüt Güngördür. 1950 lilerde bu göç başlamıştır.
3. EMOLAR
- Karataş soy ismini taşırlar. İstanbul, İzmir, köy ve Kars merkezde nesilleri devam etmektedir. 93 harbi sıralar yani yaklaşık -130 yıl önce- Revan yöresinden gelip buraya yerleşmişlerdir ve Kürt kökenlidirler. Cemal Dinni aşiretine mensupturlar. Aralarında çıkan sülale kavgası sonucu bu aşirete mensup olan aileler DigorErdavutsöğüt köyüne gelmişler. Kavganın taraflarından olan Burukan aşiretinin bir kısmı ise Van ve yine bu aşiretten bir kısmı Muş ve Ağrıya, diğer bir kısmı ise Digor Güleyrana yerleştir. Bu sülalenin bilinen en büyük ferdi Mustafa Revan’a bağlı bir köyde doğdu. Mustafa daha sonra Digor’un Erdavutsöğüt köyüne yerleşir ve orada evlenir ve ölünceye kadar orada yaşadı. Oğulları Ömer ve Alaaddin, Erdavutsöğüt köyünde doğmuş ancak daha sonra – 1. dünya savaşı öncesi- Geçit köyüne yerleşmişler. Ömer Erdavutsöğüt köyünden Hanife hanımla evlenir. Bu evlilikten dört erkek iki kız dünyaya gelir. Sırasıyla, Reşit, İdris, Senem, Çillo, İsmail, Gülüzar. Alaaddin Neney adlı hanımla Erdavutsöğüt köyünde evlenir ve iki kızı olur. Sırasıyla Elmas ve Varde –Verde-…Elmas Seydican –Küçükboğaz- Osman Gökçeyle evlenirken, Verde evlenir ancak genç yaşta hayatını kaybeder. ÇİLLO RUSLARLA YAPILAN SAVAŞTA ŞEHİT OLMUŞ VE BUGÜN KÜMBETLİ OLARAK BİLİNEN LEDİKARSA DEFNEDİLİR. Ruslar Karsı tazminat olarak aldıklarında göze batan erkekleri ortadan kaldırmaya başlar. Çillo’da göze batan delikanlılardandır. Ancak Rusları bayağı uğraştırır ve en sonunda onu zehirleyerek öldürürler. Reşit KARATAŞ soyadı kanunu yürürlüğe girdiğinde tarlalarının olduğu mevki olan Karataş’tan yola çıkarak bu soy ismini almıştır. 1967 senesinde ise Şemşettin KARATAŞ posta memuru olarak göreve başlayıp İstanbul’a göç edince peşi sıra bu sülaleden aileler İstanbul ve İzmir’e göç etmiştir. Bu sülaleden sadece Mazan ve Ekrem KARATAŞ yaşamaktadır.
ÖMER OĞULLARI-EMOLAR
Reşit KARATAŞ Küçükboğaz –Seydican- köyünden Aydınlar ailesinden Verde ile evlenir ve bu evlilikten iki erkek ve bir kızı dünyaya gelir. Sırasıyla Rıza, Hediye ve Şemşettin. Rıza Geçit köyünden halası Senemin kızı Haticeyle –Nazhanım- evlenir. Sırasıyla Mirza, Alibey, Mahmut, Gazi, Sinemgül, Suna adlı çocukları olur. Mirza İstanbul’dan Hülya adlı bir hanımla evlenir ve Deniz adlı bir kız çocukları vardır, halen Fransa’da ikamet etmektedir.
Alibey KARATAŞ yine Geçit köyünden Aynur DANYILDIZ ile evlendi ve sırasıyla Metin, Gülçin ve Kübra adlı çocukları olmuştur ve İstanbul Hadımköyünde ikamet etmektedir.
Mahmut KARATAŞ Karahan köyünden Ayten hanımla evlendi ve sırasıyla Şeyda, Pınar, Eda, Murat adlı çocukları olmuştur ve halen Kars Merkezde yaşamaktadır aynı zamanda sitemizin açılış müziğinin bestekârı ve okuyanıdır.
Gazi Kars Merkeze bağlı Azat köyünden Sevgi BABÜRŞAH ile evlendi ve sırasıyla Yaren ve Emirhan adlı çocukları olmuştur. İstanbulK.çekmece-İnönü mahallesinde ikamet etmektedir.
Şemşettin KARATAŞ Ergine –Demirkent- köyünden İhtişam adlı bir hanımla evlenir. Sırasıyla Hakan, Hayrettin, Güler, Yurda, İsmail, Perihan adlı çocukları olmuştur. Hayrettin Hacıveli köyünden Seval adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Ömer ve Yusuf adlı çocukları olmuştur. İstanbul Halkalıda oturmaktadırlar. İsmail İstanbullu Yasemin adlı bir hanımla evlendi ve Beyza adlı bir çocukları olmuştur.
İDRİS OĞULLARI –İDO-
İdris
Geçitköyünden
Hatem kızı Fatmayla evlendi ve sırasıyla Niyazi, Göher –Gevher- Remzi (Beyaz), Sedef, Karakız (Reşe), Abdullah (Abdo), Mazan, Ekrem, Hasan, adlı çocukları olmuştur. Niyazi
Geçit
köyünden amcası Süleyman Karataşın kızı Güzelle evlendi. Sırasıyla Sultan, Elvan, Seboş, Yıldız, Aytekin, Alaattin adlı çocukları olmuştur. Sultan halası Gevherin kızı Sebahat Denizle evlendi. Sırasıyla İbrahim, Meral, Derya adlı çocukları olmuştur. Aytekin Geçit köyünden Fadime KAYA ile evlendi. Sırasıyla Şafak, Berivan ve Ümitcan adlı çocukları olmuştur. Alaattin ise amcası Abdullah Karataş’ın kızı Hatice ile evlendi ve bu evlilikten sırasıyla Şirvan, Zozan ve Baran adlı çocukları olmuştur.
Remzi KARATAŞ ise kendi köyünden Danyıldız ailesinden Sarıkız ile evlendi ve bu evlilikten İlyas ve Kinyas adlı çocukları olmuştur. İlyas ise amcası İsmailin kızı Şükrüye ile evlendi ve bu evlilikten sırasıyla İlknur ve İlkay adlı çocukları olmuştur ve İzmirde ikamet etmektedirler. Kinyas Karataş ise Arpaçay Carcı köyünden Mustafa kızı Necife adlı hanımla evlenmiştir ve sırasıyla Şennur, Yücenur, Serkan, Gökhan adlı çocukları olmuştur.
Abdullah kendi köyünden Şahismail TAŞDEMİR’in kızı Şehri hanımla evlendi ve bu evlilikten sırasıyla Sabahattin, Oruç, Kutbettin, Elmas, Erdal, Ecevit, Mahir, İsmet, Hatice adlı çocukları olmuştur.
Mazan Amcası Süleyman Karataş’ın kızı Güleser ile evlendi ve sırasıyla Yazgül, Dursun, Filiz, Ayfer adlı çocukları olmuştur.
Ekrem ise kendi ailesinden Yeter DENİZ ile evlendi ve sırasıyla Fahri, Keklik, Özay, Aslı, İsa adlı çocukları olmuştur.
Hasan KARATAŞ ise Digor’un Güleyran köyünden Güzel hanımla evlendi. Sırasıyla Sinan, Behice, İdris ve Ülkü adlı çocukları olmuştur.
İSMAİL OĞULLARI
İsmail amcası Süleyman Karataş’ın kızı Gülistan hanımla evlenir. Ve sırasıyla Naciye, Kızbes, Şükrüye, Azamet, Ahmet adlı çocukları olmuştur. Ahmet İncedere köyünden Yıldız hanımla evlenir bu evlilikten sırasıyla Damla, Tayfun, Aycan adlı çocukları olur şu an İzmirde ikamet etmektedirler.
4. ATEŞOĞLULLARI-ATAŞLAR
Özağdaş, Arten, Sürer, soyisimlerini taşırlar ve Kars Merkez, İstanbulda yaşamaktalar. Revanın Aktaş köyünden 93 harbi sıralar gelip Geçite yerleşmişlerdir. Karapapak kökenli oldukları söyleniyor. Bu sülalenin en eski bilinen atası Han Tahir –Ataş lakaplı- Revanda doğmuş ancak Ermeni baskısı sonucu Geçit köyüne gelip yerleşir. Hasa hanlılardan Gözel adlı kadınla evlendi. Han Tahir Ermenilere karşı çok büyük mücadeleler verdiği için kendisine Ateş lakabı verilir. Hatta öldüğünde 7 oğlu bir kızı vardır ve Ermeniler onun öldüğünü duyduğunda şöyle dediler “Ateş ölse nolurki geride yedi alev bıraktı” bu sözü Geçitin yakın komşu köyü Peldirvan Ermenilerinden birisi söyler. Büyükten küçüğe çocukları şunlardır: Bayraktar, Osman, Aydemir, Süleyman, Namaz, Sarı, Ramazan, İsrafil, Cevahir.
Bayraktar
Dilan köyünden Abbas kızı Gülperi ile evlenir. Soyadı kanunu çıktığında Ağdaş soyismini alırlar. Çocukları büyükten küçüğe şöyledir: İsmail, Mahizer. İsmail Geçit köyünden Veli kızı Saniye ile evlenir. Teyvan, Narin, Kalender, Sevgül, Halil, Fazıl, Sümmani, Torun. Mahizer Cebeciden Ahmet diye biriyle evlendi.
Osman
Alolardan Hacer adlı kadınla evlendi. İlyas adlı oğluyla Teller adlı kızı oldu. İlyas EMO’lardan Seyranla evlendi, Balıbey, Sevgül, Dünyamalı. Soyismi kanunu çıktığında Ağdaş soyadını aldılar.
Aydemir
yine Geçitten Köşlerden Nigar ile evlendi. Sarıkız adlı bir kızı oldu o kadar. Soyadı kanunundan sonra Ağdaş soyismini aldılar. Daha sonra Muteber adlı bir hanımla ikinci evliliğini yapmıştır.
Süleyman
Köşlerdenden Veli kızı Cemile ile evlendi. Güllüzar, Dursun, Nazlı, Mevlüt, Şamama oldu. Dursun Karahandan Hatun diye bir kadınla evlendi ve Geçitte yaşamaktadır. Süleyman soyadı kanunu çıktığında Arten soyismini aldı.
Namaz
Söğütlü köyünden Gülzade adlı bir kadınla evlendi. Bego, Salahaddin, Nurettin, Seyfettin ve Leman adlı çocukları oldu. Ve soyadı kanunu çıktığında Özağdaş soyismini aldılar. Bego Geçit köyünden Kibar adlı bir hanımla evlendi ve Necati, Remzi, Fevzi, Necdet, Baço, Melaha, Muzeyyen, Güler dünyaya geldi.
Sarı
Çıldırın Pereşen köyünden Emine bir hanımla evlendi. Sırasıyla çocukları şunlardır. Zeki, Yosma, Teyman, Bağdagül, Firdevs, Yurdagül ve Songül. Zeki ilk evliliğini Mezra’dan Maya ile evlendi bu evliliğinden Turan, Orhan, Recep ve Bülent adlı oğulları ikinci evliliğinden ise Tayfun, Cengiz, Metin, Çetin veTarkan adlı oğulları olmuştur. Soyadı kanunu çıktığında Sürer soyismini aldılar.
Ramazan
Güvercinli Mürvet adlı bir hanımla evlendi. Celal, Cemil, Ünsal, Aysel adlı çocukları oldu. Soyadı kanunu çıktığında Özağdaş soyadını aldılar. Bu sülalenin tamamı İstanbulda yaşamaktadır.
İsrafil
Kars Merkezden Gülgez adlı bir hanımla evlendi. Salim, Yüksel, Pamuk adlı çocukları oldu. Soyadı kanunu çıktığında Özağdaş soyismini aldılar.
Cevahir
ise Sosgert (Bugünkü Taşdere) köyünden biriyle evlendi.
5. ALOLAR
Çiçekci soyismini taşırlar. Kürtlerin Bezkani aşiretindendirler, Revana bir bağlı bir köyden gelmişlerdir. Bilinen en eski ataları Hasandır, Revandaki köyünde yaşamış Geçitte ölmüştür. Hasanın Ahmet, Süleyman, Hıdır, Bayram adlı oğulları olmuştur.
Ahmet Hazel adlı bir hanımla evlendi, bu evlilikten sırasıyla Yunus, Kızıl, Gülperi adlı çocukları olmuştur. Yunus Kars Merkeze bağlı Semavat köyünden Makbule KOYUNCU ile evlendi, sırasıyla Fikar, Şikar, Türkan, Yazgül, Esengül, Şükrü, Erdinç adlı çocukları olmuştur. Kızıl Susuzun İncilipınar köyünden Sultan adlı hanımla evlenmiştir. Sırasıyla Tevrat, Şeref, Sevilay adlı çocukları olmuştur.
Süleyman ise Tepeköyden Hani Alibeyoğlu, ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Hasan, Hüseyin, Daştan, Haydar, Zeynel adlı çocukları olmuştur. Hasan Seydican köyünden Seyran ÖZBEK’le evlendi, sırasıyla Hazel, Nazire, Güzel, Kızbes, Nurettin, Nusrettin, Şevki, Halis adlı çocukları olmuştur. Daştan ilk evliliğini Seydican köyünden Senem DEMİREL ile yaptı ve bu evlilikten Güzel, Zernişan, Zeynep adlı kızları olurken ikinci evliliğini Mollalardan Hanife ARSLAN ile yaptı bu evlilikten ise sırasıyla Yeter, Besli, Fincan, Davut adlı çocukları olmuştur. Zeynel Kayalardan Hacı Esatın kızı Baharla evlendi sırasıyla Hayal, Mehmet Ali, Fermani, Ayvaz, Kurban, Ezel, Kudret, Adalet adlı çocukları olmuştur.
Mehmet Ali Geçit köyünden Mustafa Deniz’in kızı Songülle evlendi bu evlilikten sırasıyla, Yaşar, Birgül, Ercan, Tolga, Sevinç, Bayram olmuştur. Fermani Geçit köyünden İsrafil Taşdemirin kızı Sevimle evlenmiştir. Sırasıyla Serpil, Serap, Ali olmuştur. Ayvaz Geçit köyünden Vahit Kaya’nın kızı Yaşanur ile evlendi, sırasıyla Arzu, Adem, Gamze adlı çocukları olmuştur. Kurban ise Carcıoğlu köyünden Beyler Özelin kızı Birsenle evlendi sırasıyla Deniz, Özgür, Doğukan, Berfin adlı çocukları olmuştur.
HIDIR OĞULLARI
Hıdır Koçköyünden Esmer adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Bedir, Nadir, Muhyittin, Sevgül adlı çocukları olmuştur. Bedir İncedere köyünden Hazel adlı bir hanımla evlendi sırasıyla Rıfat ve Yurdagül adlı çocukları olmuştur. Muhyittin ise Seydican köyünden Perişah AKTAŞLA yaptı sırasıyla Kadir, Leyla ve iki kızı daha olmuştur. Bu sülaleden üç hane köyde yaşarken geri kalanı ise yoğunluk olarak İstanbul, Ankarada ikamet etmektedirler.
BAYRAM OĞULLARI
Bayram Arslanoğlu köyünden Gül adlı bir hanımla evlendi, sırasıyla Mevlüt, Altın adlı çocukları olmuştur. Mevlüt ise Ankaradan Elmas adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Mevlüt, Ahmet adlı çocukları olmuştur.
Soyadı kanunu çıktığında bu aile Çiçekci soyismini almıştır.
7. MOLLALAR
- Uluağ, Özdemir ve Aslan soyismini taşırlar İstanbul ve köyde nesilleri devam etmektedir. Trabzon’dan gelip buraya yerleşmişlerdir. Trabzon’dan, önce Kağızman’a geliyorlar sonra Geçit’e gelip yerleşmişlerdir.
Bu sülalenin bilinen en büyük atası Emrullah Kafkasya’da Rus-Osmanlı savaşından kaçıyor ve Trabzon Of’a yerleşir ve orada cami imamlığı yapmaya başlar. Of’tan o civarda meşhur olan Mollaoğlu sülalesinden bir kızı sever ancak ona vermezler bunun üzerine kızı kaçırır. Kız tarafının baskısından yılan Emrullah tayinini Erzurum’a aldırır. Takriben 15 ya da 20 yıl kadar Erzurum Hasırcılar çarşısında ikamet eder. Daha sonra oğulları da babalarının mesleğini icra edince oğulların tayini Kağızmana çıkar bunun üzerine ailesiyle birlikte oraya yerleşir. Bu arada Rus-Osmanlı savaşı kızışır ve Emrullahın çocukların bir kısmı Kağızman’da kalır ve bu arada Emrullah Erzurumda vefat eder. Onun oğlu Hasan Rus ve Osmanlı savaşında Sivas Kangal’ınKaramağara köyüne yerleşir. Bu köyü Carcıoğlu köyünden kaçıp oraya gelen üç kişi ve Hasanla oğlu Molla Süleyman kurar. Hasanın dört oğlu olur. Molla Süleyman, Molla, İbrahim, Molla İsmail ve Uzeyr. Hasan Karamağara köyünde vefat eder. Kurtuluş savaşı sonrası Molla İbrahim hocalık yaptığı için tayini Kars’ın Arpaçay ilçesinin Seydican köyüne çıkar. Bunun üzerine küçük kardeşi Uzeyride yanına alarak oraya gelir. Molla Süleyman Karamağarada Zilfi diye bir hanımla evlenir, Zilfi’den Bekir, Kurban, Ziya adında üç oğlu olur ve Kulte soyismini alırlar. Bu arada kardeşi Molla İsmail Kayseri Yahyalının Fethullah adlı köyüne yerleşir. Molla İsmail soyadı kanunu çıktığında UÇAR soyisimini alır. Evliliğinden Vahit kuzeni Perizat evlenir ve bu evlilikten Süleyman ve İsmail adlı iki oğlu olur. Bunlar ve bunlardan sülaleler halen Kayseride ikamet etmektedir. Molla Süleyman önceden KarsSeydican’a yerleşen kardeşlerinin hasretine dayanamayarak onları ziyarete gider. Seydican köyüne geldiği zaman Molla İbrahim’in Kars Arpaçay Geçit köyünde de ayrıca imamlık yapar ve Süleyman’ın gelişi o zamana denk gelir. Süleyman Geçit köyüne yerleşmek ister ve tekrar Sivas Kangal’a döner ve ailesini de götürmek ister ancak hanımı o yörenin ağalarından birinin kızıdır ve eşiyle Kars’a gitmek istemez. Ama Süleyman tek başına Kars Geçit köyüne gelir ve oraya yerleşir. Geçitle birlikte civardaki birkaç köyün imamlığını yapmaya başlar. Digor’dan Alemlilerden Hazalla evlenir ve bu evlilikten de Hamza ve Hanife adlı çocukları olur. Bu arada soy ismi kanunu çıktığında ASLAN soy ismini alır. Hamza EMO’lardan İdris’in kızı Sedefle evlenir. Bu evlilikten Hayriye, Ferhat, Süreyya, Şaban, Yusuf Bayram ve Sudya adlı çocukları olur. Hanife Alolar’dan DAŞO ile evlenir bu evlilikten Dünyamalı ve Yeter adlı çocukları olur.
Molla İbrahim Çirkinler’den Ceco (Cevriye) adlı hanımla evlenir bu evlilikten Şerife, Leyla, Molla Kurban, Molla Bilal, İsrafil, Kerim çocukları olur. Şerife Çirkinler’den Goçu Güngörle evlenir sırasıyla Nihani, Ekrem, İlhan, Rıfat, Fidan çocukları olur. Leyla ise Danyıldız’lardan Murat DANYILDIZ ile evlenir ve sırasıyla Nazım, Kazım, Karakız, Naim adlı çocukları olur. Molla Kurban ise birinci evliliğini Çirkinlerden Mahi Güngörle yapar ve bu evlilikten Fergani, Hayri, Naile ve Yayla çocukları olmuştur. İkinci evliliğini ise aynı köyden Taşdemir soyismini taşıyan aileden Şöhretle evlenir. Bu evlilikten ise Umut, Enver, Pehlivan, Şemistan, Pürze (Firuze), Naciye ve Hatice adlı çocukları olur. Molla İbrahimden olan sülale ULUAĞ soyismini almıştır.
Mola Bilal ise ilk evliliğini Tiknis köyünden Menekşe ile evlenir ve bu evlilikten Nubar adlı kızı olur. İkinci kez bir kadınla daha evlenir ancak ondan çocuğu olmaz, üçüncü kez Gülşan adlı bir hanımla evlenir ve bu evlilikten ise Sehne, Secile, Firdevs, Adalet, Kahraman (Yahya) , Tellibey (Turgut) çocukları olur.
İsrafil askerlik hizmetini yaptığı zaman ölür. İsrafil büyük göç sırasında Ermeni- Müslüman çatışmasında öldürülmüştür.
Kerim ise Ataşoğullarından Süleyman ARTEN’in kızı Güllüzar ARTEN’le evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Yasemin Fuat, Lokman, Lalezar, Cemil, Simizar, Remzi, Taner (Topçu), Orhan, Çiçek, adında çocukları olmuştur. Kerim 1913 senesinde Geçitte dünyaya geldi ve 1999 senesinde aynı köyde vefat etti. Güllüzar ise 1926 doğumlu olup 1994 senesinde Geçitte hayatını kaybetti. Fuat 1945 senesinde Geçit köyünde dünyaya geldi ve Arpaçay merkezden Ayten hanımla evlendi. Bu evlilikten Yasin, Aslı, Arzu, Aysun ve Suat adlı çocukları oldu. Meşhur kıtlık senesi olan 1960 senesinde İstanbul’a geldi yerleşti TEKEL’den emekli oldu ve 1991 senesinde geçirdiği bir trafik kazası sonucu vefat etti. Lokman ise genç yaşında –askere gitmeye yirmi gün kala- köyün girişinde sıva için sarı toprak çıkartırken toprak kayması sonuçu göçük altında kalarak vefat etti. Yasemin halası Leyla’nın oğlu Nazım DANYILDIZ’la evlendi. Bu evlilikten Rabia, Ayhan, Neşe, Ayşe, Selçuk, Sibel, Mine, Fatih ve Leyla adlı çocukları olur. Lalezar Peldirvan-Duraklı köyünden Azim (Topçu) YILDIZ ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Leyla, İrfan, Murat, Meltem ve Özlem adlı çocukları olmuştur. Cemil ise Büyük Pergit- Büyük Çatma köyünden Sümbül hanımla evlendi sırasıyla bu evlilikten Volkan, Vural, Gamze, Buse, Burcu adlı çocukları olmuştur. Simizar ise ATAŞOĞULLARINDAN Dursun ARTEN’in oğlu Selman ARTEN ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Cengiz, Gündüz, Nizamettin, Canip, Sevgi, Ercan, Musa çocukları olmuştur. Cemil 1984 senesinde Geçit köyüne baba ocağına geri döndü. Remzi ise aslen Kırklarelili İstanbul doğumlu Neşe GENÇ ile evlendi bu evlilikten sırasıyla Gökhan, Neslihan, Nursen adlı çocukları oldu. Taner 1961 senesinde Geçitte dünyaya geldi, 1968 de ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etti ve o tarihten itibaren İstanbulda yaşamaktadır. 1984 senesinde İstanbullu Sevinç ERKAZAN ile hayatını birleştirdi, bu evlilikten Kaan ve Nihan adlı çocukları oldu. Halen İstanbul Bakırköy’de ikamet etmektedir. İnşaat ve Dekorasyon üzerine bir şirketi bulunmakta ve yaklaşık 30 yıldır bu işi yapmaktadır. Çiçek ise aslen Kırklarelinden Hasan TUFAN ile hayatını birleştirdi bu evlilikten Volkan, Vural adlı çocukları olmuştur.
UZEYR ise Geçit köyünden Tazegül soyismini taşıyan Zilfi ile evlendi. Soyadı kanunu çıktığında ÖZDEMİR soyismini aldı. Bu evlilikten Şerif ve Ali adlı oğulları olmuştur. Şerif Karahan köyünden Musabeyin kızı Sona ile evlendi ve bu evlilikten Galip (Hanlar), Hakkı, Selman, Neriman, Abdurrahman, Kore, -Kore harbinde doğduğu için ona bu isim verildi- Muhtar, Fahriye, Bedriye çocukları oldu. Ali ise Tiknis köyünden Mübtela hanımla evlendi ve bu evlilikten sırasıyla Galip (Çollo) ve Narin adlı çocukları olmuştur.
8. SEMETLER-KÖŞLER
Gökçek, Süner, Yağcı, soy ismini taşırlar. İstanbul ve köyde nesilleri devam etmektedir.
Mail şu an Gürcistan sınırı içinde yer alan Karaçöp köyünde dünyaya gelir. Aslen Azeri asıllıdır. Mail tahmini olarak 1874 de dünyaya geldi. Babası Ahmet onunda babası İsmail onunda babası Ramazan’dır. Ahmet ise tahmini olarak 1850’lerde dünyaya geldi, ve Karaçöp köyünde yaşadı öldü. Onunda babası orada yaşayıp öldüğü tahmin ediliyor. Mail 1890’larda yaşının gereği Osmanlıya asker olur. Sivaslı Galip Dede mangasında asker olur. Yine kendisi Azeri kökenli Sultan adlı hanımla evlenir. Askere gitmeden önce evlenir, askerlik sırasında K. Pergit köyüne gelirler bir süre o köyde ikamet ederler daha sonra Galip’in çağırmasıyla ailesini alır Sivasa gelir. Sivasın Şarkışla ilçesinde bir köye yerleşir amcası oğulları ise Suşehrine yerleşir. Genç yaşta kendisi 1909 senesinde Zatureden vefat eder ve eşi Sultan Ramazanla, Nigarı alır Kars’a kardeşlerinin yanına Şöregele geri döner. Bu arada genç yaşta kalan Sultan’ı dayısının oğlu Samet’e verirler. Dayısı oğlu Samet önceden Geçit köyüne yerleşmiştir.
Bugün Deniz ve Aydın soyismini taşıyan aileler Mail’in amcaçocuklarıdır.
Hanımı Sultan daha sonra Samet GÖKÇEK’le evlendi. Bu sülalenin en eski atalarının Gürcistan’dan önce Hacı Veli köyüne daha sonra ise Geçit köyüne yerleşmişlerdir. Sultanın önceki kocasından olan Ramazan üvey babasının nezaretinde büyür ve Gökçek soy ismini almıştır. Aslında Mail'in nesli böylelikle Samet'in neslinden ayrı olduğu anlaşılmış oluyor. Samet’in Sultan’dan üç oğlu olmuştur, en büyük oğlu Paşa savaş sırasında şehit olur. Sonra Kerem ve Nebi adlı çocukları dünyaya gelir. Soyadı kanunu çıktığında Gökçek soy ismini alırlar. Ramazan Arslanoğlu köyünden dayısının kızı Seherle evlenir, bu evlilikten Kemal, Celal ve Cemal adlı çocukları olur.
Kerem Hetolar’dan Yılmaz soyismini taşıyan Hevi adlı Kürt kökenli bir hanımla evlenir. Sırasıyla, Cabbar, Tamaşa, Beyler, Gülü, Gülden adlı çocukları olur.
Nebi Gökçek ise ilk Ergine köyünden Lale ile evlendi ancak askerlik sonrası ondan ayrılır ondan Hanlar GÖKÇEK adlı oğlu dünyaya gelir. Nebi daha sonra Kayalar’dan Hacer’le evlenir. Ziya, Muğdet, Ayşe, Gülenaz, Sümmani, Turna, Haydar, Müşginaz, Baki, Turgay çocukları olur.
Hanlar Gökçek Geçit köyünden Emolar’dan Yayla Karataşla evlendi. Sırasıyla Ayda, Çoydar, Nanış, Volkan, Serkan, Onur adlı çocukları olur.
Ziya Arslanoğlu köyünden Sadiye ile evlendi. Sırasıyla Gülanber, Mine, Gökmen.
Muğdet Arslanoğlu köyünden Gülü ile evlendi. Nermin, Ayten, Bayram, Aysel, Emine çocukları olmuştur.
Ayşe yine Geçit köyünden Tanyıldız soyisimin taşıyan Saim Tanyıldız ile evlendi. Nermin, Dilek, Demet, Tekin, Engin, Kader, Işık adlı çocukları olur.
Gülenaz Akyaka’dan Paşa Çakmakla evlendi. Sırasıyla Gülay, Atilla, Kadriye, Ali adlı çocukları olmuştur.
Sümmanı Gökçek ise Cebeci köyünden Sunay Gökçekle evlendi. Sırasıyla Serap, Nesrin, Gürkan, Ebru adlı çocukları olmuştur.
Haydar Gökçek Arslanoğlu köyünden Sevgül ile evlendi. Sırasıyla Oya, Pınar, Neslihan, Bahar, İsmail adlı çocukları olmuştur.
Turna Cebeci köyünden Necdet AKYOL ele evlendi. Sırasıyla Arzu, Okay, Vural adlı çocukları olmuştur.
Müşginaz ise Büyük Çatma köyünden Cengiz Koçerle evlendi. Sırasıyla Miyase, Şaban, Elif, Evren adlı çocukları olmuştur.
Baki Gökçek Amasya Taşova’dan Ayşe ile evlendi. Sırasıyla Birol ve Burcu çocukları olmuştur.
Turgay Gökçek ise Arslanoğlu köyünden Nazangül ile evlendi. Sırasıyla Büşra, Banu, Aylin, Eser adlı çocukları olmuştur.
YAĞCI SOYİSMİNİ TAŞIYAN AİLELER.
Bu sülalenin bilinen en büyük atası Veli YAĞCI’dır. Veli Köşlerden Samet GÖKÇEK’in ve Sefer SÜNER’in kardeşidir. Ayrıca Arslan ve Garip adlı kardeşleri var. Babaları Ağadır. Veli Koçköylü Leyli diye bir hanımla evlendi. Sırasıyla Ali Asker, Cemile, Fadime, Selbi, Semiye, Besti, Hemiye, Fatma olmuştur. Ali Asker Dilan köyünden Minever ile evlendi bu evlilikten ise Ilgar, Zülfikar, Oruç, Banu, Nurten, Birsen, Gönül dünyaya gelmiştir. Ilgar Koçköyünden İbare adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Tazegül, Derya, Semra, Sevinç, Buket, İbrahim, Emrah, Cansu adlı çocukları olmuştur. Zülfikar Seydi köyünden Sadegül adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Akın, Cüneyt, Tayfun, Hakan, Muhammed, Filiz, Handan, Meral dünyaya geldi. Oruç Koçköyünden Sebaha adlı bir hanımla evlendi. Sırasıyla Gül, Esra, Yağmur, Mehtap, Yunus adlı çocukları oldu.
Şahvelet SÜNER Möküzden Tükezziban isimli bir hanımla evlendi. Sırasıyla Muzaffer, Dünyamalı, Meydanali, Cengiz, Pakizer, Lalizer, Nuray, Kızbes, adlı çocukları olmuştur. Muzaffer Möküzden Saide, isimli bir bayanla evlendi, sırasıyla Metin, Gürbüz, Muhlis, Neşe, adlı çocukları olmuştur. Dünyamalı Geçit köyünden Mollalardan Sudya ARSLAN ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Bayram, ve iki kızı olmuştur.
Meydanali, Möküzden dayısı kızıyla evlendi.
9. KAYALAR
Bu sülalenin en büyük atası Bekir Erzurum Karayazı Teco köyünde doğdu. Bekirin babası ise Yusuf’tur. Daha sonra askerlik yapmak üzere Kars Ermenistan sınırına gelir. Bekir askerlik sonrası memleketine döndüğünde kimseyi bulamaz ve sadece bir kardeşi Hamit varmış onuda alıp Geçite gelip yerleşir. Daha sonra Bekirin amcasıoğlu Esatta köye yerleşir ve oda Kaya soyismini alır. 1881 doğumlu Bekir Kaya 1982 senesinde Geçitte vefat etti ve gazilik madalyası alacak şekildede sıcak çatışmalarda bulunmuştu. Altı sene bilfiil askerlik yaptı. Geçit köyüne yerleştikten sonra Emolardan Senemle evlendi. Bu evlilikten Sait, Vahit, Şakir, Hacer, Nazhanım, Kızhanım dünyaya gelmiştir. Sait, babasının amcası oğlu Esatın kızı Yaseminle evlenir. Vahit ise 1931 de dünyaya geldi, yine Geçit köyünden Mustafa Deniz’in kızı Şefiye ile evlendi, bu evlilikten ise Tuncay, Yakup, Yaşanur, Fadime, Gülü ve İsmigül adlı çocukları olmuştur. Şakir ise Geçit köyünden Hasan Çiçekcinin kızı Güzel ile evlendi. Bu evlilikten ise Olcay, Nihat, Mehmet, Vekil, Faruk, İzzet, Fındık, Kiraz adlı çocukları olmuştur.
Hamit ise yine Erzurum Pasinlerden Fatma adlı bir hanımla evlendi. Bu evlilikten ise Kemal, Hacı Musa, Nuri, Yayla adıl çocukları olmuştur. Kemal, Geçit köyünden İsmail Koçun kızı Döne ile evlendi bu evlilikten Alaattin, Mehmet, Yavuz, Necdet, Ahmet, Meryem, Şükran, Sebaha, Songül adlı çocukları olmuştur. Hacı Musa ise Karahan köyünden Çeşminaz Karataş isimli bir hanımla evlendi, bu evlilikten sırasıyla İsmet, Bülent, Nezahat, Nurhayat, Melahat, Nurten olmuştur. Nuri ise Atçılar köyünden Zeynep adlı bir hanımla evlenmiş bu evlilikten Yakup, Murat ve Zafer adlı çocukları olmuştur.
Esat KAYA ise Emolardan Güllüzar Karataş ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Ömer, Osman, Fahrettin, Bahar, Yasemin, Mürvet adlı çocukları olmuştur. Ömer ise birinci evliliğini Çirkinlerden Güneş GÜNGÖR ile evlendi. Bu evlilikten Miyase, Devlet, Nahriye adlı kızları olmuştur. ikinci evliliğini ise Geçit köyünden Şakir Gökçek’in kızı Cihanla yaptı, bu evlilikten ise Mehmet, Ahmet, Kenan, Cevdet, Sebahat, Neşe, Ayşe olmuştur. Osman ise Geçit köyünden Mansur Aydının kızı Şikar ile evlendi. Bu evlilikten ise Eşref, Oktay, Avni, Ümmühan olmuştur. Fahrettin Kaya ise Pasinlerden İbrahim kızı Azize ile evlendi sırasıyla Öner, Hanifi, Adnan, Aynur, Binnur, Sadegül, Teller adlı çocukları olmuştur.
Not: BİZE AİLENİN GÖNDERDİĞİ BİLGİ İSE AŞAĞIDAKİ GİBİDİR:
KAYALAR
ERZURUM KARAYAZI TECO KÖYÜNDEN GELMİŞLER.
Kürt kökenlidirler 1917 kurtuluş savaşında aile parçalanmış Bekir ve Ahmet askere alınmışlar.
Hamit küçük olduğu için yalnız kalmış.Bekir’in hanımı ve iki tane kız çocukları ve hanımına bakabilmek için çaba göstermiş fakat başarılı olamamıştır.Bekir’in iki çocuğu ve hanımı hastalıktan, açlıktan ölmüşlerdir. Hamit yalnız başına Yozgat’ın Gemerek ilçesine kadar gitmiş ve oradan da bir tüccarla Adana’ya gitmiştir. Karayazı'ya dönünce kimseyi bulamamıştır. Hasankalenin Çermik köyünde dayıları varmış onun yanına gitmiştir. Amcasını ve
diğer akrabalarını bulunca orada kalmıştır. Bekir askerlikte Halit yüzbaşının atının seyisi
olarak onunla doğu cephesinde Arpaçay’ın Karahan köyüne kadar gelmişler. Kardeşi Ahmet ise başka bir taburda Sarıkamış şehitleriyle birlikte şehit olmuştur. Bekir şimdiki köyü olan Geçit köyünde evlenmiş ve oraya yerleşmiştir. Sonra Karayazı’ya ve dayıları olan Çermiksu’ya mektup göndermiş. Hamit mektubu alınca Geçit köyüne göç etmeye karar vermiştir. Ve bugünkü köyümüz olan Geçit köyünde iki kardeş bir amcaoğlu olan Hacı Esat buraya yerleşmiştir.
1.
Mustafa’dan olma Esat ve Hubre
2.
Yusuf’tan olma Bekir, Ahmet, Hamit
3.
Mehmet’ten olma Ali, Berfo
4.
Ömer ve çocukları Çermiksu’da oturuyorlar
5.
Bekir’in hiç çocuğu olmamıştı.
10. KAHRAMANLAR
Bu sülalenin bilinen en büyük atası Kahraman bugün Gürcistan sınırı içinde kalan Ahıska tarafından muhtemelen Türkmençay anlaşmasından (1828) sonra Geçit köyüne gelip yerleşmiştir. Bu takriben 1850'lilerden sonraya tekabül ediyor. Kahramanın Paşa ve Oruç adlı iki oğlu olur. Paşa Xezal (Hazal) adlı bir hanımla evlenir ve bu evlilikten Tosun ve bir kaç çocuğu daha olur. Ancak Tosun hariç diğer çocukları ve ondan olanlar 1915 olaylarında Ermeniler tarafından katledilir. Tosun'un Mevlüt, Dursun ve Hacı'dan nesli devam eder.
Oruç ise ise muhtemelen 1880 senesinde Geçit köyünde dünyaya gelir ve evlilik çağına geldiğinde Selvi (Selbi) adlı bir hanımla evlenir. Bu evlilikten 1912 yılında Ali , 1918 yılında Bolu adlı oğlu dünyaya gelir.
ALİ OĞULLARI
Ali evlilik çağına geldiğinde ilk olarak Bardaklı köyünden Huri (Hürü) adlı bir hanımla evlenir ve bu elilikten Sultan, Fenka, Zeycan Cemal adlı çocukları olurken ikinci evliliğini Erivan'lı Xessi (Hessi) adlı bir hanımla yapar ve bu evlilikten ise Yasin adlı oğlu dünyaya gelir.
Sultan Cevahir adlı Cebeci köyünden bir hanımla evlenir bu evliliğinden sırasıyla Nurettin, Alaattin, Nusrettin, Bahattin, Ulaş (kız), Keklik ve Songül adlı çocukları dünyaya gelir. Nurettin evlilik çağına geldiğinde ise yine Geçit köyünden Ataşoğulları sülalesinden Fidan ARTEN le evlenir ve bu evililikten sırasıyla Kemalettin, Nurgül, Şengül, Serhat, Bağda, Ruhugül ve Nevin adlı çocukları olur. Kemalettin ise Bardaklı köyünden Medine ile evlendi ve Ülkü, Melis, Hilal adlı çocukları oldu.
Sultan'ın diğer oğlu Alaattin ise yine Geçit köyünden Mevlütler sülalesinden Dinar DANYILDIZ ile hayatını birleştirdi ve bu evlilikten sırasıyla Serdar, Selda ve Kübra adlı çocukları dünyaya geldi. Serdar Arslanoğlu köyünden Zekiye ile evlendi bu evlilikten Buse ve Nehir adlı çocukları dünyaya geldi.
Sultanın üçüncü oğlu Nusrettin ise Birsel ÇETİNKAYA (Ezolardan) evlendi ve bu evlilikten sırasıyla Coşkun, Hülya ve Erol adlı çocukları dünyaya geldi.
Bahattin ise Möküz (Üçpınar) köyünden Altınay adlı bir hanımla evlenir bu evlilikten sırasıyla Feray, Eray, Miray dünyaya gelir.
Ali'nin diğer oğlu Cemal ise Möküz köyünden Tevriz (Perviz) adlı bir hanımla evlenir bu evlilikten sırasıyla Kumaş, Muhtar, Muğdet, Mehmet, Mustafa, İslam, Yücel ve Fatma adlı çocukları dünyaya geldi. Muhtar ise Çankırılı Neriman adlı bi hanımla evlilik yapar ve bu evlilikten sırasıyla Sinan ve Cihan adlı çocğu olurken, Muğdet Aysel adlı bir hanımla evlilik yaptı ve bu evlilikten sırasıyla Hasan, Hüseyin, Gökhan, Gürkan, Hakan adlı çocukları oldu. Mehmet evlilik çağına geldiğinde yine Çankırı'dan Ümmü adlı bir hanımla evlendi ve bu evlilikten sırasıyla Murat, Erdem, Gamze ve Ali adlı çocukları dünyaya geldi. İslam evlilik çağına geldiğinde Erzincanlı Serpil adlı bir hanımla hayatını birleştirdi ve bu evlilikten sırasıyla Dilara, Sümeyye, Bilal adlı çocukları dünyaya gelirken Yücel Möküz köyünden Arzu ile evlendi ve bu evlilikten Birgül ve Abdullah adlı çocukları oldu.
BOLU OĞULLARI
Bolu evlilik çağına geldiğinde ilk olarak Senem adlı bir hanımla evlendi bu evlilikten sırasıyla Kemal, Ağadede, Hamdi, Ali Osman, Salatın ve Nenehanım adlı çocukları dünyaya geldi. İkinci olarak ise Melek adlı bir hanımla evlendi bu evlilikten ise Saltanat ve Şahmurat adlı çocukları oldu.
Kemal Gülenaz adlı bir hanımla hayatını birleştirdi ve sırasıyla Gürsel, Gürbüz, Gündüz, Ayşe, Tenzil, Ayten, Nurten, Servet, Teller ve Yılmaz adlı çocukları oldu.
Hamdi ise yine Geçit köyünden Elazığlılar'dan Halime Yıldızla hayatını birleştirdi bu evlilikten sırasıyla Zeki, Öner, Aynur, Yalçın ve Yasemin adlı çocukları oldu. Ali Osman Muratoğullarından Gülfüz ERDAĞI ile evlendi.
Şahmurat ise Durkalı (Peldirvan) köyünden Cemile (Cemo) adlı bir hanımla hayatını birleştirdi ve bu evlilikten Saniye, Sunay, Türkan, Zafer ve Gökmen adlı çocukları dünyaya geldi.
Soyadı kanunu çıktığında sülale Tazegül soyadını almıştır. Bu sülaleden köyde 3 hane yaşamaktayken geri kalanlar ise İstanbul, Sultagazi, Güneşli, Şirinevler semtinde ikamet etmektedir. Ali Osman TAZEGÜL ise Almanyada yaşamaktadır.
ACI BİR HİKAYE
1915 olaylarında köye Ermeni çetelerinin baskının haber alınması üzerine Geçitliler dağ köylerinde saklanmak üzere kaçarken bu sülaleden Paşa'nın neslinden daha çok kadın ve çocuklardan müteşekkil bir grubu ailenin eli silah tutan erkekleri bir eve gizler. Ermeni çetecilerinin bulmayacağı düşüncesiyle bu tedbirsizliği yapanlar geri geldiklerinde kadın ve çocukların hunharca katledildiğini görürler, hatta çeteciler hamile kadınların karınlarını deşerken bazılarını ahşap direklere (kôra) denen kalın çivilerle adeta çarmıha gerer gibi çivilemişler. kırka yakın bu masumlar daha sonra aynı yere defnedilir. Bu yer şu an Kahraman KARA adlı Geçitlinin evinin bitişinde yer almaktadır.
Not:
Bu bilgileri 22 Mart 2009 Pazar günü site sponsorumuz Salih GÖKÇEKLE birlikte ziyaret ettiğimiz Alaattin TAZEGÜL'den aldık.
11. İSOLAR
Özbek soyismini taşırlar. Bu sülalenin en bilenen en büyük atası Hasan daha önce Seydican köyünde oturuyordu. Bezkani aşiretinden olan Hasan yine Seydican köyünden Nazlıyla evlenir. bezkani aşireti Karsın köylerinde dağıtılırken bir kısmıda Seydicana gönderilir. Hasanın sırasıyla Seyran, Torun, Ramazan çocukları olmuştur. Hasanın eşi ayrıca onunla evlenmeden önce başka bir evlilik yapmış ondanda İlbeyi olmuş, oda Geçit köyüne yerleşmiştir. Seyran Alolardan Hasan Çiçekciyle evlendi. Torun ise Şahnalar köyünden Esmerle evlendi sırasıyla Muharrem, Nubar, Yusuf, Mürteza, Süleyman, Sultan, Şüşen, Ceylan adlı çocukları olmuştur. Muharrem Bardaklıdan Zühal ile evlendi. Sırasıyla Önder, Hülya, Zafer, Feride adlı çocukları olmuştur. Yusuf ise Şahnalardan Zilfinaz ile evlendi, sırasıyla Fatma, Latif, Atakan, Özkan, Hatice, Sinan adlı çocukları olmuştur. Suleyman ise Şahnalar köyünden Gülsen adlı bir hanımla evlendi. Sinem ve Murat adlı çocukları olmuştur. Atakan Melikköyünden Nurgül adlı bir hanımla evlendi. Sılanur adlı bir kızı var. Özkan ise Sinoptan Huriye adlı bir hanımla evlendi, Esmeray adlı bir kızı vardır.
Ramazan Geçitten Kars merkeze bağlı Boruk köyünden Nebahatla evlendi. Sırasıyla Sinezer, Nubar, İsmigül, Duman, Kenan, Necip adlı çocukları olmuştur. Ramazanın neslinin tamamına yakını İstanbul’da ikamet etmektedir.
İlbeyi ise Seydicandan Zeynep adlı bir hanımla evlendi. Bu evlilikten Ali, Şerif, Cemil, Hanife, Senem, Kibar, Döne olur. 1962 senesinde Zeynep ölünce bu sefer Büyükkımıllıdan Sarıkız adlı hanımla ikinci evliliğini yaptı, bu evlilikten ise Maya, Nurgül, Birgül, Arif, Hediye, Elvan olmuştur.
Ali ise Seydican köyünden Hayret GÖKÇE ile evlendi, sırasıyla Bahçeli, Salahaddin, Zafer, Yener, Bayram, Zeynep, Fatma dünyaya geldi.
Şerif ise amcası Ramazan Özbekin kızı Nubar ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla, İlham, Halime, Evrim, Murat adlı çocukları olmuştur ve bu aile İstanbulda ikamet etmektedir.
Cemil ise Kuyucuk köyünden İsmail Örsün kızı Cemile ile evlendi. Bu evlilikten ise sırasıyla Yener, Taner, Sezer, Emine adlı çocukları olmuştur.
Arif ise dayı Hayretinin kızı Munire ile evlendi. Hollandada ikamet etmektedir.
12. TELLİLER
Koç soy ismini taşırlar. İstanbul ve köyde nesilleri devam etmektir. 93 harbi sıraları Revandan gelip Geçit’e yerleşmişlerdir, Kürt kökenlidir.
Bu sülalenin en eski atası Mehmet Revanda doğdu ve orada yaşayıp öldü. Mehmetin Ahmet diye bir oğlu olur. Revanda yaşayıp orada ölmüştür. Revanın bir köyünde yaşayıp ölmüşler ancak bu köyün adı bilinmiyor. Ahmet’in ise Mustafa adlı oğlu olur, Revanda yaşayıp ölmüştür. Mustafa da Revanda doğdu ve orada ölmüştür. Mustafanın oğlu Ömer ise Revanda doğmuş ancak Ermenilerle çatışmalar yüzünden kaçıp direk Geçit köyüne gelip yerleşmiş. Soyadı kanunu çıktığında Koç soyismini almış. Zeynep adlı yine Revanlı bir kadınla evlenmiş. Bu evlilikten Ali, Mustafa, Mehrali, Zeynep çocukları olmuştur. Kürtlerin Bezkani aşiretine mensupturlar.
ALİ OĞULLARI
Ali Seydicandan Nebat ile evlendi. Sırasıyla Torun, Narin, Zeytin, Hatun, Hacer, Tosun ve Yasin adlı çocukları olmuştur. Tosun Peldirvan köyünden Şöhret adlı bir hanımla evlenmiştir. Bu evlilikten Yaşar, Halit, Hayrettin, Sevilay adlı çocukları olmuştur. Yasin Uzunzaim köyünden Hediye Çiftçi ile evlendi.
Mustafa ise birinci dünya harbinde Doğubeyazıta gider ve orada kalırlar.
MEHRALİOĞULLARI
Mehrali Koçköyünden Telli diye bir hanımla evlenir. sülalenin ismi zaten bu hanımdan gelir. Bu evlilikten ise, İsmail ve Fatma adlı çocukları olmuştur. İsmail, Çıldırın Godamık köyünden Güzel Kızılboğa ile evlendi. Bu evlilikten ise Ziya, Reyhan, Nuri, Suna, Seyfettin olur. 1942 senesinde Güzel vefat edince İsmail, ikinci olarak Arpaçay Carcı köyünden Şahsenem İNCE ile evlenir, bu evlilikten ise Makbule, Karakız, Salahaddin, Gülten, Sultan, Hayrettin ve Zennure dünyaya gelir.
Ziya Kuyucuk köyünden Nakilerden Akgül YILDIRIM ile evlenir. Bu evlilikten Fatihe ve Muharrem dünyaya gelir.
Nuri ise Kaya’lardan Hamit KAYA’nın kızı Yayla ile evlendi. Bu evlilikten ise Mehmet, Nuran, Cevdet, Selma, Kadriye ve Bedriye adlı çocukları olmuştur.
Seyfettin ise Karahan köyünden Torun Gökçe ile evlendi. Bu evlilikten ise Fahriye, Necla, İhsan, Tülay dünyaya geldi.
Salahaddin ise Kars merkezden Safiye ile evlendi. Bu evlilikten ise Asiye, Murat, Sefa adlı çocukları olmuştur.
Hayrettin ise Karahan köyünden Zurnacı Nuri’nin kızı Ziver ile evlendi.
13. HEBERLER
Deniz soy ismini taşırlar ve bu sülalenin soyu önce Sivas’a giderler ancak çok durmayıp tekrar Geçit’e dönmüşlerdir.
Bu sülalenin bilinen en büyük atası Recep ve Akif Sivas Kangalda doğdu, daha sonra Kars Akyaka Geçit köyüne geldiler, bir süre kaldıktan sonra tekrar Sivasa giderler ancak tekrar bir daha dönmemek üzere Geçite yerleşmişler. Recep, Fatma adlı Möküz köyünden bir hanımla evlendi. Bu evlilikten Tebriz, Mustafa, Gülü, Zilfi olmuştur. Tebriz Emolardan Gevher ile evleniyor bu evlilikten ise Sevdakar, Müslüm, Seringül, Zennure, Sabaha, Günay, Devlet, adlı çocukları olmuştur. Birinci evliliğini Sünerlerden Şahvelet Sünerin kızkardeşiyle yaptı bundanda Muharrem isimli oğlu oldu. Muharrem ise Birdallar’dan Naciye ile evlendi bu evlilikten Fikret adlı oğlu olmuştur.
Sevdakar ise Emolardan Niyazi Karataşın kızı Elvanla evlendi. Bu evlilikten Yaşar, Özkan, Recep, Selbi, Fidan ve Sevda olmuştur.
Müslüm ise Bardaklı köyünden Ağanın kızı Naciye ile yaptı, bu evlilikten ise Erkan, Önder, Sema, Necip, Rüya doğdu.
Mustafa ise Ariflerden Sona Taşdemir ile evlendi. Bu evlilikten ise Tazegül, Şefiye, Yeter, Songül, Nafia, Durdağı, Erdağı oldu. Durdağı Özdemir soyismini taşıyan ailenin Fahriye adlı kızıyla evlendi bu evlilikten Mehmet, Yener, Öner, Emrah, Şenlik, Menşure olmuştur. Erdağı ise Çamuşlu köyünden Bedir Demirkaya’nın kızı Hani ile evlendi, bu evlilikten ise Kurban, Gülçin, Aykut adlı çocukları olmuştur.
14. HETOLAR
Bu ailenin bilinen en eski atası Sinandır. Sinan Digor Kıtan köyünde dünyaya geldi. Kürtlerin Cemal Dinni aşiretindendir. Sinan orada yaşayıp orada ölmüştür. İsa adlı oğlu olmuştur. İsa’nın Hatem ile birlikte başka çocukları olmuştur. Hatem Digor Kıtanda doğdu ancak daha sonra Ermeni katliamı sırasında buraya kaçıp gelmiş. Hatem Digordan Sultanla evlendi. Sultan aslen Revanlıydı. Hatemin sırasıyla Bekir, Cafer, Mevlüt, Havva, Fatma olmuştur. Bekir ve Cafer genç yaşta hiç evlenmeden askerlik çağlarındayken ölmüşler. Mevlüt ise birinci evliliğini Polat köyünden Zeytun adlı bir hanımla yaptı. Bu evlilikten ise Zeynep, Sürmeli, Mehmet Ali, Zeytun ölünce Mevlüt ikinci evliliğini Arslanoğlu köyünden Ayna adlı bir kadınla evlendi bu evlilikten ise sırasıyla Rıfat, Turan, Azize, Sümmani, Rukiye, Kenan, Yavuz olmuştur. Hatem soyadı kanunu çıktığında YILMAZ soyismini almıştır.
Sürmeli Geçitköyünden Koçköyünden Celil ERGÜL’ün kızı Besti ile yapmıştır. Bu evlilikten sırasıyla Türkan, Sabri, Nermin, Korutürk, Mahir, Tahir, Nurgül olmuştur.
Mehmet Ali ise Çirkinlerden Müşteri Güngörle evlendi, bu evlilikten Durdağı, Öztürk, Sami olmuştur. Bu aile tümüyle Almanyada ikamet etmektedir.
Rıfat Muratoğlu sülalesinden Kocanın kızı Yaseminle evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Ayten, Necdet, Cevdet, Servet, Ceylan, Leylan olmuştur.
Turan ise Arslanoğlu köyünden dayısı kızı Bahalı ile evlendi. Bu evlilikten ise sırasıyla Fadime, Ali Haydar –Matematik öğretmeni- Gökhan olmuştur.
Sümmani ise Bardaklı köyünden Mahmut kızı Baftalı ile evlendi. Nuray, Selma, Tekin, Akın adlı çocukları olmuştur.
Kenan ise teyzesi kızı Günay ile evlenmiştir. Bu evlilikten Deniz, Ozan adlı çocukları olmuştur.
Yavuz ise Geçit köyünden Bahri Çetinkayının kızı Sebaha ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Eylem, Hakan, Cansu olmuştur.
15. AŞIK MANSUR AİLESİ
Aydın soy ismini taşırlar. Bu sülalenin bilinen en büyük atası Kazım'dır. Kazım Gökçek soy ismini taşıyan Ramazan Gökçekin babası Maille amcaoğlu olmaktadır. Mansur'un İskender, Dursun, Günüse (Gülnisa), Şikar, Kibar, Nazhanım ve Zero adlı çocukları oldu. Soy adı kanunu çıktığında Aydın soy ismini alan Mansur yörenin ünlü ozanlarındandı ve meşhur ozanlardan Aşık İslam'ında hocasıdır. Aşık İslam Kars Merkez'e bağlı Kümbetli köyündendi. Gülnisa ve Nazhanım Büyükçatma köyüne, Kibar Kars Merkeze gelin giderken, Zero ve Şikar Geçit köyünden evlendiler. İskender ise Geçit köyünden Abit kızı Saatla evlendi bu evlilikten sırasıyla Turgut, Bahattin, İpek ve Fikriye adlı çocukları oldu.
Dursun ise Kars Merkezden Şadi kızı Zülfiye ile evlendi sırasıyla Nezaket, Ayfer, Tahir, Ali, Yavuz ve Uğur adlı çocukları oldu.
İSKENDEROĞULLARI
İskender'in oğlu Turgut Duraklı (Peldirvan) köyünden Çeşminaz adlı bir kadınla evlendi ve bu evlilikten Aysel, Ayşe, Cahit, Perihan, Neslihan ve Ahmet adlı çocukları oldu. Bahattin ise Geçit köyünden Ayten adlı hanımla evlendi sırasıyla Numan, Fatma ve Recep adlı çocukları oldu.
DURSUNOĞULLARI
Tahir Geçit köyünden Mustafa YILDIZ'ın kızı Yazgül ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Hatice, Recep ve Tuba adlı çocukları oldu. Nezaket ve Ayfer yine Geçit köyünde gelin olurken, Ali ise Gümüşhaneli Nahide adlı bir hanımla evlendi, bu evlilikten Şahin ve Emine adlı çocukları oldu. Uğur kendi köyünden Turgut AYDIN'ın büyük kızı Aysel ile evlendi ve sırasıyla Çiğdem, Elif ve Esma adlı çocukları oldu. Ayşe Erzurumdan Bekir adlı biriyle evlenirken Cahit, Tomarlı-Vanaza köyünden Ilgarlar sülalesinden Selim kızı Bengül ile evlendi ve Meryem ile Emrecan adlı iki çocuğu oldu. Perihan Bandırmaya gelin giderken Ahmet ise kendi köyünden Sevinç adlı bir kızla nişanlandı.
16. GÜLLÜZAROĞULLARI- BİRDAL SOYİSMİNİ TAŞIYAN AİLELER.
Bezkani aşiretinden olan aile kökeni Revana dayanmaktadır. Bu ailenin bilinen en eski ferdi Eyüp Revanda doğdu ancak Geçitte hayatının geri kalanını yaşadı ve burada öldü. Eyüp Alolardan Güllüzar ile evlendi. Bu evlilkten sırasıyla Hümmet, Mehmet, Binnet adlı çocukları olmuştur. Eyüpten başka kimse gelmediği için soyadı kanunu çıktığında TEKAİLE manasında Birdal soyismini almıştır.
Hümmet Arpaçaydan İrişli köyünden Tükezziban ile evlendi, sırasıyla çocukları Aydın, Naciye, Nazmiye, Benöyşe, Cahide, Ayşe olmuştur. Aydın birinci evliliğini Geçit köyünden Kayalardan Bekir Kayanın kızı Kızhanımla yaptı, bu evlilikten Duman, Gürsel, Sezai, Yücel, Tuncer, Gülü, Selma, Necla olmuştur. birinci hanımı vefat edince Susuz Karakale köyünden Aysel ile yaptı, bu evlilikten ise Kader, Tansu, Duygu, Leyla, Özlem, Arzu, Murat Can oldu.
Binnet ise Geçitköyünden Bayram Erdağının kızı Güller ile evlendi, bu evlilikten ise Kenan, Kemal, Mecit, Nermin, Terlan dünyaya geldi.
17. MEVLÜTLER-DANYILDIZ SOYİSMİNİ TAŞIYAN AİLELER
Bu sülalenin bilinen en büyük atası Cerik lakaplı Alidir. Büyük ihtimal Ahıska Türklerinden olan Cerik Ali, Gürcistanda yaşadı. Onun Hasan adlı bir oğlu olmuştur. Hasanın ise Mevlüt, Mehmet ve Zabit adlı çocukları olmuştur. Mevlüdün Mahmut, Asker, Ahmet, Murat ve Abdurrahman adlı çocukları olmuştur. Mehmetin ise Muhyittin ve Ali adlı oğulları olmuştur. Zabit’in ise Zelha ve Hidayet adlı iki çocuğu olmuştur.
Mevlütün oğlu Mahmutun ise birinci eşi –ESİ’den olanlar Şaban, Aslan, Süzenber, Nene ikinci eşi Lalezardan olanlar ise Nevruz, Mine adlı çocukları olmuştur. Nevruz Karahan köyünden Zühre adlı bir hanımla evlenmiştir, Cano, Bedir Nisa adlı çocukları olmuştur. Mine ise Ani köyünden Hepiş ile evlendi ve bu evliliğinden Mevlüt, Sona, İbrahim ve Nuriye adlı çocukları olmuştur. Mahmutun oğlu Şaban ise Söğütlü köyünden Ağca IŞIK ile evlendi ve bu evlilikten Nusrettin, Ziyaeddin, Nureddin, Fahrettin, Alaaddin, Gülü ve Bayram adlı çocukları olmuştur. Mahmut oğlu Aslan ise Ani köyünden Seyran AKTAŞ ile evlendi ve bu evlilikten ise Yasin, Sine dünyaya gelmiştir. Yasin ise Göle Keşer köyünden Saltanat DUYAR ile evlendi ve bu evilikten Filiz, Bülent, Serap, Suat, Fuat, Yeliz, Deniz adlı çocukları olmuştur. Yasin DANYILDIZ köyümüzden çıkan öğretmenlerdendir.
Nevruz oğlu Cano ise Uzunzaim köyünden Zerhanım isimli bir kadınla evlenmiştir. Bu evlilikten Sübutay, Esen, Erkin, Funda ve Hatice isimli çocukları olmuştur.
Mahmut kızı Suzenber Kuzgunlu köyünden biriyle evlendi ve sırasıyla Hamza, Fazil, Nevreste, Narin adlı çocukları olmuştur. Mevlüt oğlu Asker’in birinci eşi Haticeden Abdullah, Seher adlı çocukları olmuştur. İkinci eşi Senem’den ise Binali, Meydan, Yeter, Hacer ve Salatın adlı çocukları olmuştur. Asker oğlu Abdullah Karahan köyünden Yeter adlı bir hanımla evlendi ve bu evlilikten Fermani, Sümmani, Aynur, Sevim ve Suna adlı çocukları olmuştur. Abdullah oğlu Fermani ise Karakale köyünden Hediye ile adlı bir hanımla evlendi bu evlilikten ise 1994 senesinde Şırnakta ŞEHİT OLAN Engin, Sevda, Sevinç ve Büşra dünyaya gelmiştir.
Meydan DANYILDIZ Mehmet AYDIN'ın kızı Sevgül ile evlenmiştir bu evlilikten ise Metin, Mehtap, Serap adlı çocukları dünyaya gelmiştir. Binali YILDIZ ise Karahan köyünden Bahar KOÇAK ile evlenmiştir.
Bu sülale soyadı kanunu çıktığında bu sülaleden muhtar olan Mehmet oğlu Ali nüfus dairesine gider ancak biraz burnundan konuşuyordur ve memur “ne soyadı koyacaksınız” diye sorduğunda konuştuğunda “T” harfini “D” gibi çıkaran Ali “Tanyıldız” demek istemesine rağmen ağzından “Danyıldız” diye çıktığı için bu soyisim nüfusa böyle geçirilmiştir.
18- GULELER
Aydın soyismini taşırlar ve eski ismi Seydican yeni ismi Küçükboğaz adlı köyden gelip Geçit'e yerleşmişlerdir. Kürt kökenli Bezkan aşiretindendirler. Bu sülalenin büyüğü Mehmet Karorgan köyünden Koçço'dan olma Gülşen AYDIN'la evlenir. Bu evlilikten Cemile, Sevgül, Fermani dünyaya gelir. Mehmetin eşi Gülşen vefat edince ikinci evliliğini eski ismi Ergine yeni ismi Demirkent olan köyden Zinyet ADIGÜZEL ile evlenir bu evlilikten ise Allahverdi ve Ahmet adlı oğulları dünyaya gelir. Mehmet aslında Seydicanda doğdu. Ancak ablası Verde Geçit köyünden Reşit Karataş'la evlenip gelin gittiğinde Mehmet Geçitte ablasının yanlız kalmaması için oda onunla birlikte o köye yerleşir.
19- BULUT SOYİSMİNİ TAŞIYAN AİLELER
Bu sülalenin bilinen en büyük atası Eşref Çıldırın Perişen –şimdi adıyla Gülyüzü- köyünde doğdu. Terekem-Karapapak kökenli olan Eşrefin eniştesi Şöregel tarafındaymış. Eniştesi orada durma bu tarafa gel der, ve Geçite yerleşirler. Eşref ‘in Hamit, İmdat, Ahmet adlı çocukları olur. Hamit Sayalı adlı bir hanımla evlenir ve bu evlilikten Kemal, Yusuf, Nasip olur. Nasip ise Koçköyünden Hanperi KORKMAZ’la evlenir. Bu evlilikten ise Celal, Bahçeli, Menekşe, Maksut, Nergis, Pamuk, İhsan, İlimdar, Kamile, Şüşen olmuştur. Bahçeli Tebriz DENİZ’in kızı Akan ile evlenmiştir, bu evlilikten Ayşe, Şahinder, Kader, Aslı, Çınar, Erol, Derya adlı çocukları olmuştur. Maksut ise Duraklı köyünden Gülten ile evlenmiştir. Pınar isimli bir kızları olmuştur. İhsan Tiknik köyünden Yüksel adlı bir hanımla evlenmiştir. Sırasıyla Sunar, Tülay, Kemal adlı çocukları olmuştur.
20-POLAT SOYİSMİNİ TAŞIYAN AİLELER
Aslen Terekeme olan aileler Büyük göçte şu an Ermenistan sınırı içinde kalan Tazekent köyünden Duraklı köyüne yerleşirler. Bu aileden Binnet Polat amcası kızı Akkız Polatla evlenir ancak genç yaşta Binnet Polat ölür ve İlhan adlı oğluyla tek kalır. Daha sonra annesi Ezolardan Kara ÇETİNKAYA ile evlenir, İlhanda böylelikle oraya yerleşmiş olur. İlhan Polat ise Nasip Bulut’un kızı Şüşen Bulutla evlenir. Sırasıyla Fırat, Perihan, Neslihan, Gülaçtı, Murat, Aslıhan, Gökçehan, Akkız, Binnet, Nasip adlı çocukları olmuştur. Fırat Alolardan Nurettin Çiçekcinin kızı Fatma ile evlendi. Sırasıyla Hüseyin ve Senanur adlı çocukları olmuştur.
21- ELAZIĞLILAR-YILDIZ SOYİSMİNİ TAŞIYAN AİLELER
Mehmet Çavuş, Kurtuluş savaşında Şahnalar köyünde askermiş, görev için Geçite geldiğinde, DANYILDIZ’LARDAN Zabitin kızı Zelihaya tutulur ve bunun üzerine memleketine dönmez Geçite yerleşir. Zelihadan, Şevki, Mustafa, Necife, Mecburiye, Sabri adlı çocukları oldu. Zeliha vefat edince ikinci olarak Bardaklı köyünden Altın isimli bir hanımla evlenir. Bu evlilikten ise Şahbettin, Kemal, Remzi, Hanife, Şehri, Halime, adlı çocukları olmuştur.
Şevki Narin Danyıldız ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Abdurrahman, Firdevs adlı çocukları olmuştur.
Mustafa Sulakbahçe –Dilan- köyünden Bedriye hanımla evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Birgül, Cengiz, Tercan, Aygül, Gündüz, Leman, Özkan adlı çocukları olmuştur. Cengiz Arslanoğlu köyünden Sevda ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Sümeyye, Enes, Güldemet, Mustafa Can olmuştur. Gündüz ise Karahan köyünden Dinar ile evlendi. Sırasıyla Muhammed Sezer, Elif Nur adlı çocukları olmuştur. Özkan ise Rizeli Gülsümle evlendi. Yusufcan adlı bir oğlu var. Bu sülalenin bir kısmı İstanbul Ümraniyede bir kısmıda halen köyde ikamet etmektedir. Soyadı kanunu çıktığında Yıldız soyismini almıştır ancak Kürt kökenli Mir Hasan Yıldız’larla akrabalığı yoktur. Sadece soyadı benzerliği vardır.
Sabri ise Arsaloğlu köyünden Yeter ile evlendi, sırasıyla Yavuz, Hatice, Sebaha, Serkan, Erkan, Dilber, Kenan, Sinan adlı çocukları olmuştur.
Şahbettin, Geçit köyünden Danyıldızlardan Saim Danyıldızın kızkardeşi Telli ile evlendi. Sırasıyla Arzu, Engin, Dilek, Kader, Sinan çocukları olmuştur.
Kemal ise Sivastan Güllü ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Adem, Sebile adlı çocukları olmuştur.
Remzi Trakya kökenli Nesrinle evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Şenay, Murat, Gülşah olmuştur.
22-EZOLAR-ÇETİNKAYA SOYİSMİNİ TAŞIRLAR
Bu sülalenin en büyük atası Kaya Osmanlının Akbaba sancağına bağlı bir köyde dünyaya gelmiş. Orada bir huzursuzluk çıkması üzerine Geçit’e gelip yerleşir. Zeynep adlı bir kadınla evlenir ve bu evlilikten sırasıyla Aziz, -Ezo lakaplı- Bolu adlı çocukları olmuştur.Aziz yine Geçit köyünden Hanzade Tazegülle evlenir. Bu evlilikten Hüsnü, Kara, Bahri, Salatın, Binnaz, Gülkız, Yasin, Şükrü, ve İlbeyi olur. Şükrü Kıraç köyünden Kibar Birdalla evlendi, bu evlilikten Fahrettin, Nevruz, Yıldız, Nargül, Hatice, Hanım, Tüccar, Adnan adlı çocukları olmuştur. Bu sülaleden üç hane köyde yaşamakta gerisi İstanbulun çeşitli semtlerinde ikamet etmektedir. Soyadı kanunu çıktığında Çetinkaya soyismini almışlardır.
23- MİR HASAN YILDIZ OĞULLARI
Mir Hasan Yıldız, Babası –Biro-, Babası Sultan, Onun Babası Hud’un Babası Mehmet, Mehmetin Babası Ali, Alinin Babası Sehring, Sehringin Babası Haso Yada Hasan, Hasanın Babası Bişar, Bişarın Babası Ali’dir.
Sultanın çocukları, Musa, İbrahim –Biro-, Süleyman –Sülo-…Musa’nın çocukları, Ali dir o Kuyucuk köyüne yerleşti. İbrahimin çocukları, Hasan, Haticedir. Süleymanın çocukları Said, Sona Karaköseye yerleştiler.
Sultanın Eyo lakaplı Eyüp adlı kardeşi ise bugün Kuyucukta, Aktaş soyismini taşıyan ailelerin ortak atasıdır. İsmail, İbrahim ve Ramazan adlı oğulları olmuştur. İsmail bugün Hüseyin Aktaşın, İbrahim, Dursun AKTAŞ’ın Dursun ise Cengiz AKTAŞ’ın babasıdır. Ramazan ise –Ramo lakabıdır- Medet AKTAŞ’ın babasıdır. Bezkan aşiretindendir.
Mir Hasan Revandan gelme akrabalarından olan Çilli ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Mustafa, Muhammed, Ahmet, Fatma, Emine, Tükezziban, Hatice, Hanife, Songül adlı çocukları olmuştur.
Mustafa Seydican köyünden Safiye Çetinkaya ile evlendi, bu evlilikten Mahmut, Fırat, Selbinaz, Hediye adlı çocukları olmuştur.
Muhammed ise Akyakadan Leman SAMARSİN ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Hüseyin, Serhat, Dildare, Güler, Güldeste, Gülsün, Habibe olmuştur. Bu ailenin tamamı İstanbulda ikamet etmektedir.
Ahmet ise Geçit köyünden Keklik TAZEGÜL ile evlendi. Bu evlilikten Murat, Engin, Erhan, Burhan, , Fatma, Halime, Hanife, Zeynep, Kader adlı çocukları olmuştur.
MİR HASAN
REVAN’IN KILIÇYATAĞI köyünde 1898 senesinde dünyaya geldi. 1911 senesinde önce K. Pergit köyüne geldiler. K. Pergit köyü Ermeni köyüydü ve Mir Hasanın geldiği yıllarda Ermeniler Müslümanları samanlıklara kapatıp ateşe vermişlerdi. 1944 senesine kadar orada yaşadı ve 1944 senesinde Geçit köyüne yerleşti ve o gün bugündür burada yaşıyor.
24- ARİFLER-TAŞDEMİR SOYİSMİNİ TAŞIRLAR
Ailenin kökeni Revana dayanır. Geçit köyüne gelip yerleşen bu aileden Arifin babasının ismi Taşdemir olduğu için soyisim olarakta almışlar. Arif Geçite yerleştikten sonra, Bendivan köyünden bir hanımla evlendi. Sırasıyla İdris, Mürsel, Taştan, Ağca, Şöhret, Sona, Fadime, Gülü, Güşe çocukları olmuştur. Arifin amcası oğlu Şahismail, amcası kızı Ağca ile evlenmiştir. Sırasıyla İsrafil, Veysel, Mecit, Bağda ve Şehri adlı çocukları olmuştur.
İdris Emolardan Karakız Karataşla evlendi, bu evlilikten sırasıyla Akan, Gülten, Şemşi, Ayten, Nargül, Yadigar olmuştur.
Mürsel Şahnalardan Havva adlı bir hanımla evlendi bu evlilikten sırasıyla Latif, Ziya, Azizgül adlı çocukları olmuştur.
Taştan ise yine Şahnalar köyünden Kızbes adlı bir hanımla evlenmiştir. Tosun, Aslı, Nanoş adlı çocukları olmuştur.
ŞAHİSMAİL OĞULLARI
İsrafil Mollalardan Naciye ile evlendi, sırasıyla Bülent, Necdet, Gazi, Ecevit, Nezahat, Bingül, Teller adlı çocukları olmuştur.
ARİF OĞULLARI
Şemsi Şahnalar köyünden Sona adlı bir hanımla evlendi, sırasıyla Nilgün, Handan, Yağmur, Elif, Murat adlı çocukları olmuştur.
Yadigar Şahnalar köyünden Sunay adlı bir hanımla evlendi, sırasıyla Baran ve Çağla adlı çocukları olmuştur.
MÜRSEL OĞULLARI
Latif amcası ziyanın kızı Gülerle evlendi, bu evlilikten sırasıyla Katip, Hurşit ve Hüseyin adlı çocukları olmuştur. Katip ise amcası Ziyanın kızı Gülerle evlendi. Sırasıyla Arif, Elif ve Kardelen adlı çocukları olmuştur. Hurşit ise halasının kızı Ayşeyle evlendi. Üç oğlu vardır. Hüseyin ise Şahnalardan Filiz adlı bir hanımla evlidir. Özlem ve Tuğba adlı iki kız çocukları oldu. İstanbul Ensenlerde yaşamaktadırlar. Taşdemirlerden kimse hemen hemen köyde oturmuyor sadece Tazegül ve Naciye adlı hanımlar köyde ikamet etmektedir.
Ziya ise Geçitköyünden Hümmet Birdal’ın kızıyla evlidir, sırasıyla Güler, Birgül, Dilek, Songül, Züleyha, Savaş, Okan adlı çocukları olmuştur.
25- YILDIZ SOYİSMİNİ TAŞIYAN AİLELER- AĞRI TUTAK'TAN GELME AİLELER
Bu sülalenin bilinen en eski atası Nebi, Tutakta doğdu. Çanakkale savaşına gitmeden evvel evlendi. Arpaçay Kümbet köyünden İnci ile evlendi, 1918 Çanakkale savaşına katıldı ve orada şehit düştü. Bu savaşta adı bilinmeyen bir kardeşide şehit düştü. Bunun üzerine İnci tekrar Kümbet köyüne geri döner. Bunun üzerine Mehmet ERDAĞ ile evlenir. Nebiden olan çocukları şunlardır, Hıdır. Soyadı kanunu çıktığında Hıdır YILDIZ soyismini aldı. Hıdır ise Erdağlardan Mehdi Erdağ’ın Şahhanım adlı kızı ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla, Gülenaz, Ümmi, Mustafa, Hakkı, Ekrem, İsmail adlı çocukları oldu. Gülenaz Geçit köyünden Kemal TAZEGÜL ile evlendi. Ümmi Seydican köyünden Bedir AVCI ile evlendi. Hakkı Bardaklı köyünden Gonca adlı hanımla evlendi, sırasıyla Fikret, Necla, Tuba adlı çocukları oldu.
Mustafa Vanaza köyünden Pakize ile evlendi, bu evlilikten sırasıyla Nuri, Arzu adlı çocukları oldu.
Ekrem, Kars Merkezden Aysel adlı hanımla evlendi, sırasıyla Abdullah, Taner, Büşra, Yener, Soner, Asya adlı çocukları oldu.
|
|